John Piper ile Röportaj
Ses kayıt metni
Haftayı Singapur’dan Jia adlı dinleyicimizin güzel bir sorusuyla kapatıyoruz. “Sevgili Pastör John, sizin 1304. bölümde bahsettiğiniz on kız benzetmesine istinaden bir soru sormak istiyorum. Matta 25:11-12’de, İsa şöyle diyor: “Daha sonra gelen öbür kızlar, ‘Efendimiz, efendimiz, aç kapıyı bize!’ dediler. Güvey ise, ‘Size doğrusunu söyleyeyim, sizi tanımıyorum’ dedi.” Bu ayetler kurtuluşla ilgili bir ima taşıyor mu? Özellikle de güvey ‘Sizi tanımıyorum’ derken?
On Kız ve Bir Güvey
Bu ayetler ve “Sizi tanımıyorum” sözü, kurtuluşla ilgili bir ima taşıyor mu? Cevap evet. Taşıyorlar. Kurtuluş dışında kalmayı ima ediyorlar.
Şimdi, bir adım geri gideyim ve küçük bir hatırlatıcı sunayım. Bu bir benzetme, yani misal. Hikâyede İsa’nın kurguladığı on kız var. Bu on kız, şölene gelen, içeri geçen ve gelinle mutlu bir vakit geçirmek üzere gelen güveyi karşılama görevine sahiptir. Dolayısıyla, güvey geldiğinde, onu karşılamaları gerekiyor.
Beş kız bu işi ciddiye alıyor ve hazır bekliyorlar. Beşiyse umursamaz ve hazır olmak için ihtiyaç duydukları şeye sahip değiller. Son dakika, hazırlanmak için son çare bir girişime kalkışmak üzere gidiyorlar. Ama çaba suya düşüyor. Artık çok geç.
Ruhsal Olarak Uyanık
Şöyle okuyoruz:
Ne var ki, onlar yağ satın almaya giderlerken güvey geldi. Hazırlıklı olan kızlar, onunla birlikte düğün şölenine girdiler ve kapı kapandı. Daha sonra gelen öbür kızlar, ‘Efendimiz, efendimiz, aç kapıyı bize!’ dediler. Güvey ise, ‘Size doğrusunu söyleyeyim, sizi tanımıyorum’ dedi. Bu nedenle uyanık kalın. Çünkü o günü ve o saati bilemezsiniz. (Matta 25:10-13)
Burada mesele, tetikte olmaktır. Mesele gökyüzüne dalmış bir vaziyette geceyi uyanık geçirmek değil çünkü kızların onu da uyuyor. Hepsi uyuyor – hem bilge olan hem de ahmak olanlar. Dolayısıyla, olay uyumamak değil; Rabbin karşısında ve çağrınız karşısında uyanık kalmak: Ruhsal olarak tetikte olun, çağrınıza karşı uyanık kalın, İsa’ya karşı ve Mesih’teki yaşama karşı uyanık kalın. Ruhsal olarak uyanık ve diri olun. Çünkü eğer Rab’be önemsiz biri gibi davranırsanız, şölene katılmayacaksınız. Kurtuluşa katılmayacaksınız.
Yahuda’nın İhracı
Bu ifadeye en yakın benzetme şudur:
Bana, ‘Ya Rab, ya Rab!’ diye seslenen herkes Göklerin Egemenliği’ne girmeyecek [bu yüzden ihraçtan bahsediyorum]. Ancak göklerdeki Babam’ın isteğini yerine getiren girecektir. O gün birçokları bana diyecek ki, ‘Ya Rab, ya Rab! Biz senin adınla peygamberlik etmedik mi? Senin adınla cinler kovmadık mı? Senin adınla birçok mucize yapmadık mı?’ O zaman ben de onlara açıkça [işte burayı kastediyorum], ‘Sizi hiç tanımadım, uzak durun benden, ey kötülük yapanlar!’ diyeceğim. (Matta 7:21-23)
“Sizi hiç tanımadım” demek, “Sizi öğrencim olarak görmüyorum. Sizi takipçim olarak saymıyorum. Benim için ruhsal olarak bir yabancısınız.” Yahuda bu konuda İsa’nın yaşamında en iyi örnektir. Üç yıl boyunca, cinler kovmuş ve İsa’yla birçok kudretli işler yapmıştı. Sonunda, paradan dolayı gözü döndü, İsa’ya duyduğu sevgiden dolayı değil. Bunu Yuhanna 12:6’dan biliyoruz. Kendisi bir hırsız olarak adlandırılıyor. Sonunda İsa’yla geçireceği tüm zamanlardan hariç tutuluyor, menediliyor.
Seçilen ve Tanınan
Peki bu tanıma kelimesinin garip kullanımı niye? “Sizi tanımıyorum.” “Sizi hiç tanımadım.” Şimdi, bunun bir arka planı var. Örneğin, Eski Antlaşma’da bu ifade neredeyse her zaman seçmek ifadesiyle birbirlerinin yerine geçecek şekilde kullanılıyor. “Sizi seçmedim.”
Bunu örneğin Amos 3:2’de görüyorsunuz. Tanrı, İsrail’e şöyle der: “Yeryüzündeki bütün halklar arasından yalnız sizi tanıdım, bu yüzden suçlarınızı karşılıksız bırakmayacağım.” Bunun anlamı, İsa’nın diğer ulusların farkında olmadığı değildi. Bu, İsa’nın onları seçmediği anlamına geliyordu. O’na ait olanlar olarak sayılmıyorlardı. O’na ait olarak görülmüyorlardı. Tanrı, onları seçmemişti.
Yaratılış 18:18-19 ayetleri de şöyle: “Kuşkusuz İbrahim’den büyük ve güçlü bir ulus türeyecek, yeryüzündeki bütün uluslar onun aracılığıyla kutsanacak. Doğru ve adil olanı yaparak yolumda yürümeyi oğullarına ve soyuna buyursun diye İbrahim’i tanıdım. Öyle ki, ona verdiğim sözü yerine getireyim.” Buradaki tanıdım ifadesi, genellikle seçtim diye çevriliyor. Ama tanımak kelimesiyle aynı kelime. “Doğru ve adil olanı yaparak yolumda yürümeyi oğullarına ve soyuna buyursun diye İbrahim’i tanıdım.”
Tanrı’yı Sevmeye Çağrıldık
Yeni Antlaşma’ya geldiğimizde, şu gibi şeyler okuyoruz: “Şimdiyse Tanrı’yı tanıdınız, daha doğrusu Tanrı tarafından tanındınız” (Galatyalılar 4:9). Dolayısıyla, Tanrı tarafından tanınmak, Tanrı’nın inisiyatif alıp, sizin kendisini tanımanızı sağladığını ifade ediyor: “Şimdiyse Tanrı’yı tanıdınız, daha doğrusu Tanrı tarafından tanındınız. Öyleyse nasıl oluyor da bu değersiz, etkisiz ilkelere dönüyorsunuz?” (Galatyalılar 4:9).
1. Korintliler 8:3’te de aynı fikir var: “Ama Tanrı’yı seveni Tanrı bilir.” Şaşırtıcı. Bunun anlamı, Tanrı tarafından bilinip tanınmanın, Tanrı’yı sever duruma gelmeniz için bir önkoşul olduğudur. Yani, Tanrı’yı sevmek Tanrı tarafından tanındığınızın, yani O’nun tarafından seçildiğinizin kanıtıdır.
Tetikte Olmaya Devam
Şimdi, benzetmemize geri dönelim. Ahmak kızlar güveyin ve gelinin şölenine geç kaldılar. “Efendimiz, Efendimiz, aç kapıyı bize.” İsa da şöyle der: “Size doğrusunu söyleyeyim, sizi tanımıyorum.” Yani, “Sizde bana olan sadakatin işaretlerini görmüyorum. Benim insanları seçmem, onların bana ait olmaları ve itaatkâr sadakatin işaretlerini taşımaları, her zaman birbirleriyle bağlantılıdır.”
Bunu 2. Timoteos 2:19’da görüyoruz: “Ne var ki, Tanrı’nın attığı sağlam temel, ‘Rab kendine ait olanları bilir’ ve ‘Rab’bin adını anan herkes kötülükten uzak dursun’ sözleriyle mühürlenmiş olarak duruyor.” Mührün iki işareti budur: “Ben onları tanırım –onları seçerim– ve onlar da kötülükten uzak dururlar.”
İsa beş ahmak kıza şöyle diyor aslında: “Size benim adımı seven ve kötülükten uzak duran bir yaşamın kanıtlarını görmüyorum. Bana ait değilsiniz. Sizi tanımıyorum.” Ve İsa şöyle bitiriyor: “Bu nedenle uyanık kalın. Çünkü o günü ve o saati bilemezsiniz.” Yani, “Ruhsal olarak tetikte kalın. Büyüklüğümü, güzelliğimi, değerimi her zaman önünüzde tutun. Dünyaya bana olandan daha büyük bir sevgi duymayın. Eğer böyle yaparsanız, sizi tanımayacağım.”
Tüm içerikler aksi belirtilmedikçe Müjde Birliği’ne aittir. Kişisel amaçlar veya ticari olmayan amaçlar dahilinde, bu içerikleri özgürce kullanabilir, paylaşabilir ve çoğaltabilirsiniz. Ancak yazılı içeriğin çevrimiçi yayınlandığı durumlarda, şu şekilde asıl makaleye gönderme yapan bir ibare eklenmesi gerekmektedir:
(c) Müjde Birliği. Asıl makaleye şuradan erişebilirsiniz: https://mujdebirligi.com/sik-sorulan-sorular/isa-sizi-hic-tanimadim-sozuyle-ne-kastediyor/