Hazırlayan: John Piper
Hristiyanlık, değişimin mümkün olduğu anlamına gelir. Derinden, kökten değişim mümkündür. Bir zamanlar katı ve duygusuzken, şefkatli olmak mümkündür. Kinin ve öfkenin hâkimiyetinden çıkmak mümkündür. Geçmişiniz ne olursa olsun, sevgi dolu bir kişi hâline gelmek mümkündür.
Kutsal Kitap, bizim olmamız gereken kişi hâline gelmemizde, Tanrı’nın nihai etken olduğunu varsaymaktadır. Muazzam bir açık sözlülükle, Kutsal Kitap şöyle demektedir: “Her kötü niyet … sizden uzak olsun” ve “Şefkatli olun” (Efesliler 4:31-31). “Olabiliyorsanız…”, “Ebeveynleriniz şefkatli kişiler oldularsa…” veya “Feci şekilde istismara maruz kalmadıysanız…” demiyor. Şöyle diyor: “Şefkatli olun.”
Bu muhteşem bir şekilde özgürleştiricidir. Bu bizi, değişimin bizim için imkânsız olduğunu söyleyen aşırı kadercilikten özgür kılar. Beni, geçmişimin benim geleceğimi belirlediği şeklindeki mekanik görüşlerden özgür kılar.
Güçle Buyurur
Eğer hapishanede olsam ve İsa hücreme gelip bana, “Bu gece burayı terk et” dese, şaşıp kalırdım. Ama eğer O’nun iyiliğine ve gücüne güveniyorsam, özgürlüğün mümkün olduğuna dair içimde bir umut kıvılcımı da hissederdim. Eğer O buyuruyorsa, gerçekleştirebilir de.
Gece olsa, fırtına şiddetlense, dalgalar iskeleden taşsa ve Rab bana gelip, “Yarın sabah yelken aç” dese, karanlıkta bir umut parıltısı olur. O Tanrı’dır. Ne yaptığını bilir. O’nun buyrukları sallama sözler değildir.
O’nun buyrukları her zaman özgürleştiren, yaşamı değiştiren gerçekle gelir ve bu gerçeğe inanmamız gerekir. Örneğin, “Birbirinize karşı iyi yürekli, şefkatli olun [buyruk]. Tanrı sizi Mesih’te bağışladığı gibi [yaşamı değiştiren gerçek], siz de birbirinizi bağışlayın [buyruk]. Bunun için, sevgili çocukları olarak [yaşamı değiştiren gerçek] Tanrı’yı örnek alın [buyruk]. Mesih bizi nasıl sevdiyse ve bizim için kendisini güzel kokulu bir sunu ve kurban olarak nasıl Tanrı’ya sunduysa [yaşamı değiştiren gerçek], siz de öylece sevgi yolunda yürüyün [buyruk]” (Efesliler 4:32-5:2).
Bu metnin gerçeklerinde yaşamı değiştiren güç vardır. Bu gücün sizi değiştirmesi için dua edin ve birlikte bu gerçekler üzerinde düşünelim.
1. Tanrı bizi evlat edindi.
Yeni bir Babamız ve yeni bir ailemiz var. Bu, “içine doğduğumuz aile” sebebiyle bizim geleceğimizin belirlendiğini iddia eden kaderci etkileri yok etmektedir. “Yeryüzünde kimseye ‘Baba’ demeyin. Çünkü tek Babanız var, O da göksel Baba’dır” (Matta 23:9).
Bir keresinde genç bir adamın İbraniler 12:10-11’i gözyaşlarıyla, büyük bir inanç ve sevinçle tekrar ettiğini duydum. Sebebiyse, bu ayetlerin ona Tanrı’yı kendi istismarcı babası olarak görmek zorunda olmadığını göstermiş olmasıydı: “Babalarımız bizi kısa bir süre için, uygun gördükleri gibi terbiye ettiler. Ama Tanrı, kutsallığına ortak olalım diye bizi kendi yararımıza terbiye ediyor. Terbiye edilmek başlangıçta hiç tatlı gelmez, acı gelir. Ne var ki, böyle eğitilenler için bu sonradan esenlik veren doğruluğu üretir.”
Onlar falanca şeyi şöyle yaptı ama Tanrı böyle yapıyor. Bu yaşamı değiştiren bir gerçektir. Sahip olduğumuz dünyasal babalarımız ne türden babalar olurlarsa olsunlar, bunu bilebilir, buna inanabilir ve bununla değişebiliriz. Tanrı bizim O’nun babalığına ilişkin düşünce şeklimizde devrim yaratmak amacıyla, bize kendisini Sözü’nde açıklıyor. Eğer yetiştirilme şeklimiz bozuksa, bu eski şekillere göre düşünmeye mahkûm değiliz.
2. Tanrı bizi kendi çocukları olarak seviyor.
Bizler O’nun “sevgili çocuklarıyız” (Efesliler 5:1). Tanrı’nın sevgisini örnek alıp yaşama geçirme buyruğu havada kalan bir buyruk değil, güçle gelen bir buyruktur: “Sevgili çocukları olarak Tanrı’yı örnek alın.” “Sevin!” ifadesi buyruk; sevgili ifadesiyse bunu yapmamızı sağlayan güçtür.
3. Tanrı bizi Mesih’te bağışlamıştır.
Şefkatli olun. Tanrı sizi Mesih’te bağışladığı gibi, siz de birbirinizi bağışlayın. Tanrı’nın Mesih’te bizim için yaptığı şey, değişim için gereken güç olmaktadır. Bizi bağışladı. Bu yeni bir sevgi ilişkisi ve umut geleceğinin kapılarını açmaktadır. Ayrıca şefkatli olmak, hak etmediği hâlde sevildiği ve sonsuza dek güvence altına alındığını bilip bununla coşku duyan bir yürekten doğmaz mı? Şefkatli olma buyruğu, annenizin veya babanızın size yaptıklarından çok, Tanrı’nın sizin için yaptıklarıyla alakalıdır. Geçmişinize köle değilsiniz.
4. Mesih sizi sevdi ve sizin uğrunuza kendini feda etti.
“Mesih sizi nasıl sevdiyse… siz de öylece sevgi yolunda yürüyün” (Efesliler 5:2). Sevme buyruğu, sevildiğimiz yönündeki yaşam değiştiren gerçekle birlikte gelmektedir. Sevmek için bir şans olduğu ve birisinin size “Sen sevgi dolu biri değilsin” dediği anda, şöyle diyebilirsiniz: “Mesih’in bana olan sevgisi, beni yeni bir kişi yapmaktadır. O’nun bana vaat ettiği sevgi ne kadar gerçekse, O’nun bana verdiği sevgi buyruğu da benim için o kadar mümkündür.”
Duam o ki, tüm gücünüzle kaderciliği reddedin. Hayır, Tanrı’nın gücüyle. Değişim mümkündür. Mesih’in gelişiyle kusursuzluğa kavuşana dek, değişimi kovalayın.
Tüm içerikler aksi belirtilmedikçe Müjde Birliği’ne aittir. Kişisel amaçlar veya ticari olmayan amaçlar dahilinde, bu içerikleri özgürce kullanabilir, paylaşabilir ve çoğaltabilirsiniz. Ancak yazılı içeriğin çevrimiçi yayınlandığı durumlarda, şu şekilde asıl makaleye gönderme yapan bir ibare eklenmesi gerekmektedir:
(c) Müjde Birliği. Asıl makaleye şuradan erişebilirsiniz: https://mujdebirligi.com/makaleler/hristiyan-yasami/gecmisinize-kole-degilsiniz/
Yorum 01