19 Şubat: Ölümcül Soğuk

Hazırlayan: John Piper

Yeryüzüne buyruğunu gönderir, sözü çarçabuk yayılır. (Mezmurlar 147:15)

Bu gece mutfağımızdaki buzdolabımızın sıcaklığı, şu an burada Minneapolis’teki hava sıcaklığından dört derece daha yüksek olacak. Yarınki yüksek sıcaklıksa sıfırın altında 15 derece. Bu hava, Rab’bin elinden gelmektedir.

Yeryüzüne buyruğunu gönderir,

Sözü çarçabuk yayılır.

Yapağı gibi kar yağdırır,

Kırağıyı kül gibi saçar.

Aşağıya iri iri dolu savurur,

Kim dayanabilir soğuğuna?

Buyruk verir, eritir buzları,

Rüzgarını estirir, sular akmaya başlar.

(Mezmurlar 147:15-18)

Şakaya gelmeyecek soğuk, bu soğuktur. Öldürür.

Güney Carolina’dan Minnesota’ya geldiğimde, ona göre giyiniyordum. Ama herhangi bir arıza durumu için arabamda can kurtarma teçhizatı bulundurmuyordum.

Bir pazar gecesi kiliseden eve dönerken, bu tür bir soğukta, arabamız arıza yaptı. O zamanlar daha cep telefonları da yoktu. Arabada karım ve iki küçük çocuğum vardı.

Bu yolda hiç kimse yoktu. Aniden fark ettim ki, bu tehlikeli bir durumdu.

Zamanla çok tehlikeli bir durum haline geldi. Hiç kimse gelmiyordu.

Uzaklarda çitlerin arkasında bir ev gördüm. Babayım. Bu benim görevim. Çitlerden tırmandım, eve koştum ve kapıyı çaldım. Evdelerdi. Arabada karımın ve iki küçük çocuğumun olduğunu söyledim ve bizi eve buyur edip etmeyeceklerini sordum. Ettiler.

Bu soğuk, şaka gelmeyecek türden bir soğuktur.

Bu, Tanrı’nın bir anlamda şöyle deme şeklidir: “Sıcak da olsa soğuk da olsa, yüksek de olsa derin de olsa, keskin de olsa kör de olsa, gürültülü de olsa sessiz de olsa, aydınlık da olsa karanlık da olsa… beni şakaya almayın. Tanrı benim. Her şeyi ben yarattım. Ilık bir yaz esintisi, tatlı yağmur damlaları, yumuşak mehtaplı geceler, göl kıyısına çarpan sular, çayırdaki zambaklar ve havadaki kuşlar nasıl benden bahsediyorsa, tüm bunlar da aynı şekilde benden bahsetmektedir.”

Bu soğukta bize bir mesaj var. Rab bize hissedecek ten ve duyacak kulaklar versin.