Hazırlayan: John Piper
Gözümüzü imanımızın öncüsü ve tamamlayıcısı İsa’ya dikelim. O kendisini bekleyen sevinç uğruna utancı hiçe sayıp çarmıhta ölüme katlandı. (İbraniler 12:2)
İmanın ortaya koyduğu şeyler bazen tarif edilemez derecede zordur.
Miracle on the River Kwai (Kwai Nehrindeki Mucize) adlı kitabında, Ernest Gordon II. Dünya Savaşı sırasında Burma Demiryolu’nda çalışmakta olan bir grup savaş tutsağının gerçek hikâyesini anlatır.
Her günün sonunda, iş aletleri çalışanların elinden alınır. Bir keresinde bir Japon muhafız, bir küreğin eksik olduğunu söyleyerek bağırır ve hangi adamın aldığını öğrenmek ister. O anki gerginlikle bağırıp çağırır, kendi kendisini öfkeyle kudurtur ve bunun suçlusu her kimse, onun öne çıkmasını söyler. Kimse kıpırdamaz. “Herkes ölür! Herkes ölür!” diye bağırır ve tüfeğini oradaki mahkûmlara yöneltip kafa tutmaya başlar. O an bir adam öne çıkar ve sessizce ayakta dikilirken, muhafız onu tüfek darbeleriyle öldürür. Kampa geri döndüklerinde, iş aletleri tekrar sayılır ve küreklerin eksik olmadığı görülür.
Masum olduğunuzda, iradenizi koruyup başkaları için ölüme gitmekten vazgeçmemenizi ne sağlayabilir? İsa bize duyduğu sevgiyle, “kendisini bekleyen sevinç” sayesinde dayandı. Gelecekteki görkemli bir berekete ve sevince umut bağladı ve bu O’nun çektiği acılar süresince sevgide dayanmasını sağladı.
Eğer radikal, pahalıya mal olan bir itaatkârlık yolunda önümüzdeki sevinçten başka bir şeyle motive olup güç bulmamız gerektiğini ya da bulabileceğimizi düşünüyorsak, yazık bize. İsa bizi bu yaşamda fedakârlıklar gerektirecek, pahalıya mal olan itaatkârlığa çağırdığında, Luka 14:14’te şöyle demiştir: “Böylece mutlu olursun. Çünkü bunlar sana karşılık verecek durumda değildirler. Karşılığı sana, doğru kişiler dirildiği zaman verilecektir.” Bir başka deyişle, önünüze konan sevinç uğruna, Mesih yolunda yaşadığınız tüm kayıplarla güç bulun.
Petrus’a göre, İsa öç aramadan acı çektiği zamanlarda, bize izinden gideceğimiz bir örnek bırakmaktaydı ve bu örneğe, İsa’nın kendi önüne konan sevince duyduğu güven de dahildir. O, davasını Tanrı’ya bıraktı (1. Petrus 2:23) ve öç alıp hesaplaşma peşinde koşmadı. Umudunu dirilişe, Babası’na tekrardan kavuşmanın getireceği tüm sevinçlere ve halkının kurtuluşuna bağladı. Biz de böyle yapmalıyız.
Tüm içerikler aksi belirtilmedikçe Müjde Birliği’ne aittir. Kişisel amaçlar veya ticari olmayan amaçlar dahilinde, bu içerikleri özgürce kullanabilir, paylaşabilir ve çoğaltabilirsiniz. Ancak yazılı içeriğin çevrimiçi yayınlandığı durumlarda, şu şekilde asıl makaleye gönderme yapan bir ibare eklenmesi gerekmektedir:
(c) Müjde Birliği. Asıl makaleye şuradan erişebilirsiniz: https://mujdebirligi.com/gunluk-ruhsal-okumalar/28-haziran-itaat-etmek-aci-verdiginde-dayanmak/