Hazırlayan: John Piper
Ne karşılık verebilirim RAB’be, bana yaptığı onca iyilik için? Kurtuluş sunusu olarak kadeh kaldırıp RAB’bi adıyla çağıracağım. Bütün halkının önünde, RAB’be adadıklarımı yerine getireceğim. (Mezmurlar 116:12-14)
“Ne karşılık verebilirim RAB’be, bana yaptığı onca iyilik için?” ifadesi beni germeye yetiyor. Karşılığını verme ifadesi, çok kolay bir şekilde sanki lütuf çekilen bir krediymiş izlenimine sebep olabilir. Sanki son derece cömertçe bir şeydir ama bir gün geri ödemeniz gerekir.
Pavlus, Elçilerin İşleri 17:25’te şöyle demiştir: “Herkese yaşam, soluk ve her şeyi veren kendisi olduğuna göre, bir şeye gereksinmesi varmış gibi [Tanrı’ya] insan eliyle hizmet edilmez.” Bir başka deyişle, O’na ilk başta kendisinin size vermediği bir şeyi veremez, O’nun için ilk başta O’nun sizin için yapmadığı bir şey yapamazsınız.
Bunu yine 1. Korintliler 15:10’da da görürsünüz: “Ama şimdi neysem, Tanrı’nın lütfuyla öyleyim. O’nun bana olan lütfu boşa gitmedi. Elçilerin hepsinden çok emek verdim. Aslında ben değil, Tanrı’nın bende olan lütfu emek verdi.” Dolayısıyla hiçbir uğraşımız Tanrı’ya bir geri ödeme olamaz çünkü uğraşımızın kendisi bizzat Tanrı’dan gelen bir armağandır. Tanrı için gösterdiğimiz her eylemde, lütfa daha da borçlanırız.
Bizi 116. Mezmur’da ifade edilen adakları yerine getirme durumunu bir borç ödemesi olarak görme tehlikesinden koruyan şey, bu “ödeme”nin, sıradan bir ödeme değil, aslında Tanrı’nın kesintisiz lütfunu yücelten bir başka “alma” eylemi olduğudur. Burada yüceltilen şey bizim elimizdeki şeyler değildir.
Mezmur yazarının kendi sorduğu “Ne karşılık verebilirim RAB’be, bana yaptığı onca iyilik için?” sorusuna verdiği cevap şudur: “Kurtuluş sunusu olarak kadeh kaldırıp RAB’bi adıyla çağıracağım.” Bir başka deyişle, kadehimi doldurması için Rab’be seslenirim. Rab’be karşılığını ödemek demek, O’nun son bulmaz iyiliğinin yüceltilmesi için, Rab’den almaya devam etmek demektir.
Kurtuluş sunusu olarak kadeh kaldırmak, Rab’bin tatmin dolu olan kurtuluşunu elimizde tutmayı, onu içmeyi ve daha fazlasını beklemeyi anlatmaktadır. Bunu devamındaki şu ifadeden biliyoruz: “RAB’bi adıyla çağıracağım.” Daha fazla yardım için sesleneceğim. Ne karşılık verebilirim RAB’be, çağrıma verdiği lütufkâr cevabı için? Cevap: Tekrar çağıracağım. Tanrı’nın asla bana muhtaç olmadığını, asıl benim O’na muhtaç olduğum zamanlarda (ki her zaman öyleyim) O’nun iyiliklerle dolup taştığını bilerek, O’na buna yaraşır şekilde hak ettiği övgüleri sunacağım.
Sonrasında mezmur yazarı üçüncü kısımda şöyle diyor: “RAB’be adadıklarımı yerine getireceğim.” Ancak bunlar nasıl yerine getirilecek? Kurtuluş kadehini tutup Rab’be seslenerek yerine getirilecek. Yani, daha fazla lütfun –her şeye yeten lütfun– her zaman yolda olduğu vaadine edilen imanla ödenecekler.
Tüm içerikler aksi belirtilmedikçe Müjde Birliği’ne aittir. Kişisel amaçlar veya ticari olmayan amaçlar dahilinde, bu içerikleri özgürce kullanabilir, paylaşabilir ve çoğaltabilirsiniz. Ancak yazılı içeriğin çevrimiçi yayınlandığı durumlarda, şu şekilde asıl makaleye gönderme yapan bir ibare eklenmesi gerekmektedir:
(c) Müjde Birliği. Asıl makaleye şuradan erişebilirsiniz: https://mujdebirligi.com/gunluk-ruhsal-okumalar/8-eylul-tanriya-karsiligini-nasil-oderiz/