Söz Beden Aldı
Önsöz
Onaylar & Retler
Tanrı’nın gizemi ve mükemmelliğinin
beden aldığını beyan ediyoruz
ve Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla sağlanan
yüce kurtuluşumuzda sevinç buluyoruz.
Baba ve Kutsal Ruh’la birlikte,
Oğul her şeyi yaratmıştır,
her şeyi devam ettirmektedir,
ve her şeyi yeni yapmaktadır.
Oğul, gerçek Tanrı,
gerçek insan oldu,
bir kişide iki doğa bulunmaktadır.
Bakire Meryem’den doğdu,
ve aramızda yaşadı.
Çarmıha gerildi, öldü ve gömüldü,
Üçüncü gün dirildi,
Göğe çıktı,
Ve görkemle ve yargı için
Yeniden gelecek.
Bizim için,
Yasa’yı yerine getirdi,
Günahın kefaretini ödedi
Ve Tanrı’nın gazabını yatıştırdı.
Kirli giysilerimizi aldı,
Ve bize
Kendi doğruluk kaftanını verdi.
O, Peygamberimiz, Rahibimiz, ve Kralımızdır,
Kilisesini inşa eder,
Bizim için aracılık eder,
Ve her şeyin üzerinde egemenlik sürer.
İsa Mesih Rab’dir;
Kutsal İsmi’ni sonsuza dek överiz.
Amin.
Kimlikle ilgili tüm sorular Mesih’te çözümlenmektedir. Hristiyanlar olarak ne kadar önemli olsalar da kendi yeteneğimize ve özgeçmişimize göre değil, imanla Mesih’te olmamıza ve böylece yeni yaratıklar (2 Kor. 5: 17) olmamıza göre tanımlanırız. Bütün bunların anlamını belirleyen Kurtarıcımızın kişiliğidir. O’nun şahsı ve görevi kurtuluşumuzun kapsamını oluşturur. O, Tanrı’nın gazabından kaçıp sığındığımız güçlü kaledir. Ve O, Yaratıcımızın hüküm süreceği zamanda her şeyi yenileyecektir.
Hristiyan kilisesinin başlangıcından beri imanlılar, Mesih’in kim olduğu ve ne yaptığı ile ilgili ayrılamaz ilişkiyi kabul etmişlerdir. Ki Mesih görevi konusunda anlayışımızı açar, ve yaptıklarıyla kişiliğiyle ilgili kavrayışımıza ışık tutar. Sonuç olarak, Mesih’in kişiliğiyle ilgili kilisenin anlayışına yapılan her saldırı, Mesih’in görevi konusunda kilisenin anlayışını etkilemektedir ve bunun tersi de geçerlidir. Mesih’te olmanın ne anlama geldiği ve Kurtuluşumuzla alakalı tüm tartışmalar bizi Mesih’in kişiliğiyle ilgili anlayışımızla yüz yüze getirmektedir, çünkü Mesih’in kişiliği ve göreviyle ilgili anlayışımız teolojimizin ve uygulamalarımızın tüm kapsamını belirleyecektir.
Bu nedenle Mesih’in kişiliği ve göreviyle ilgili Kutsal Yazıların ne söylediğini iyice anlamak çok önemlidir. Eğer bunu doğru anlarsak, teolojimizin geri kalanı doğru bir şekilde yerli yerine oturur. Mesih’teki yerimizi ve müjdenin yüceliğini anlayabilelim diye bu araç Mesih’in kim olduğunu ve yaptıklarını insanların fark etmesine yardımcı olmak için takdim edilmiştir.
R. C. Sproul
Ekim 2015 Sanford, FL
KUTSAL YAZILAR’DAN KANITLARLA
MADDE 1
İsa Mesih’in, Kutsal Üçlü Birliğin ikinci kişisi, ebedi Tanrı Söz’ünün (veya Logos) tarih içinde beden alması olduğunu ONAYLARIZ.[1]
İsa’nın yalnızca bir insan veya ilk Hristiyan kilisesinin kurguladığı bir varlık olduğunu REDDEDERİZ.
MADDE 2
İsa’nın tanrısal doğasının Baba ve Kutsal Ruh’la aynı özyapıya (homoousios) sahip olduğunu ve bu nedenle Baba ve Kutsal Ruh’la aynı derecede sonsuz ve aynı derecede eşit olduğunu ONAYLARIZ.[2]
İsa’nın sadece “Tanrı gibi” (homoiousios) olduğunu veya sadece Baba tarafından Oğul’u olarak “evlat edinildiğini” REDDEDERİZ.
MADDE 3
İznik ve Kalkedon İman Açıklamarı’yla birlikte, İsa’nın tamamen Tanrı tamamen insan olduğunu, ve tek tanrısal Kişi’de iki doğanın birlikte bulunduğunu ONAYLARIZ.[3]
İsa’nın yalnızca insan gibi göründüğünü ve İsa’nın herhangi bir şekilde Tanrı’dan daha aşağı olduğunu. REDDEDERİZ.
MADDE 4
Kalkedon İman Açıklaması’yla birlikte, Mesih’in bu iki doğasının tek tanrısal Kişi’de birbirine karıştırılmadan, karışmadan, bölünmeden veya ayrılmadan, her iki doğasının da kendisine ait sıfatlara sahip olmaya devam etmesiyle bulunduğunu ONAYLARIZ[4].
Bu iki doğa arasında ayrım yapmanın onları ayırmak olduğunu REDDEDERİZ:
MADDE 5
Hipostatik birliği ONAYLARIZ, yani beden almada hem tanrısal hem de insan doğasının kendisine ait sıfatlarına sahip olmaya devam ettiğini, bozulmadan ve bütün olarak kaldığını ONAYLARIZ.[5]
İsa’nın insan doğasının, tanrısal sıfatlara sahip olduğunu REDDEDERİZ; tanrısal doğasının insan doğasına tanrısal sıfatlar aktarmış olduğunu reddederiz; İsa’nın beden aldığında ve “ululuğunu bir yana bıraktığında” tanrısal sıfatlarını bir kenara bıraktığını veya onlardan vazgeçtiğini reddederiz.
MADDE 6
İsa’nın Tanrı’nın kusursuz ve yüce görünümü olduğunu, ve tamamen insan olmasının Tanrı’nın benzerliğine uygun olduğunu ONAYLARIZ.[6]
İsa’nın insan doğasının yalnızca bir siluetten ibaret olduğunu ya da yalnızca etten ve kemiktenmiş gibi “göründüğünü” (doketizm). REDDEDERİZ.
MADDE 7
Tamamen insan olarak, Mesih’in insan doğasının bütün doğal kısıtlamalarına ve ortak zafiyetlere sahip olduğunu ve günah dışında her açıdan bizim gibi olduğunu ONAYLARIZ.[7]
İsa’nın günah işlemiş olduğunu REDDEDERİZ ve İsa’nın acılardan, denenmelerden ve zorluklardan gerçekten geçmediğini benimseyen tüm görüşleri reddederiz. Günahın asıl insanlığın tabiatında bulunduğunu ya/ya da İsa’nın günahsızlığının tamamen insan olmasıyla bağdaşmadığı düşüncesini de reddederiz.
MADDE 8
Tarih içinde İsa'nın insan olarak, hem Kutsal Ruh’un gücüyle öz olarak mucizevi şekilde gebe kalındığını hem de Bakire Meryem’den doğduğunu ONAYLARIZ.[8]
İsa’nın tanrısal doğasını Meryem’den aldığını veya günahsızlığının herhangi bir şekilde Meryem’den kaynaklandığını REDDEDERİZ.
MADDE 9
İlk Adem’in başarısızlığa uğradığı her noktada İsa’nın görevinde başarılı olmuş olan ikinci veya yeni Adem olduğunu ONAYLARIZ.[9]
İsa’nın, Adem’den düşüşünün etkilerini ve sonuçlarını miras aldığını veya insan doğasında orijinal günahın bozulmuşluğunun bulunduğunu REDDEDERİZ.
MADDE 10
İsa’nın hem aktif hem de pasif itaatiyle yasanın tüm gereklerini tamamen yerine getirdiğini, ve günahsız yaşamı ve çarmıhtaki ölümüyle günahlarımızın cezasını üzerine yüklendiğini ONAYLARIZ[10]
İsa’nın herhangi bir noktada Tanrı’nın yasasına itaat etmede başarısız olduğunu veya Tanrı’nın yasasını yok saydığını REDDEDERİZ.
MADDE 11
İsa’nın, Tanrı ile insan arasındaki tek aracı olduğunu ONAYLARIZ.[11]
Tanrı’nın başka bedenler de aldığı veya alacağını veya Rab İsa Mesih’ten başka kurtuluş için herhangi bir insan aracı olduğunu veya olacağını REDDEDERİZ. Bunun ötesinde, sadece ve yalnızca Mesih’te sağlanan kurtuluş dışındaki herhangi bir kurtuluş yolunu da reddederiz.
MADDE 12
İsa’nın çarmıhta, Tanrı’nın gazabını ve adaletini yatıştırıp tatmin ederek günahın yerine geçen kefareti sunduğunu ONAYLARIZ.[12]
İsa’nın ölümünün yalnızca bir örnek veya sadece Şeytana karşı bir zafer veya ona ödenen bir fidye olduğunu REDDEDERİZ.
MADDE 13
Mesih’in itaatkar yaşamı ve ölümü sayesinde, günahımızın O’na ve O’nun doğruluğunun da imanla bize giydirildiğini ONAYLARIZ.[13]
Günahımızın yalnızca göz ardı edildiğini veya es geçildiğini REDDEDERİZ ve ayrıca Mesih’in doğruluğunun bize giydirilmemiş olduğunu da reddederiz.
MADDE 14
Sadece ve yalnızca imanla aklanma doktriniyle bir günahkarın, kendi kişisel çabası ve eylemleri olmaksızın, yalnızca Mesih’e ve O’nun işine ve yalnızca iman yoluyla Tanrı’nın önünde doğru ilan edildiğini ONAYLARIZ.[14] Bunun ötesinde, sadece imana dayanan aklanma doktrinini reddetmenin müjdeyi reddetmek olduğunu beyan ederiz.
Lütfun bize aşılanmasına dayanan bir aklanmayı; ve yalnızca bir kez aklandığımızda kendi içimizde doğal olarak doğru insanlar haline geldiğimizi veya gelecekteki herhangi bir aklanmanın bizim doğruluğumuza dayanıyor olacağını REDDEDERİZ.
MADDE 15
İsa’nın üçüncü gün ölümden dirildiğini ve bedence birçoklarına göründüğünü ONAYLARIZ.[15]
İsa’nın sadece ölü gibi göründüğünü veya yalnızca ruhunun kurtulduğunu ya da dirilişin yalnızca O’nun takipçilerinin yüreğinde gerçekleştiğini REDDEDERİZ.
MADDE 16
İsa’nın dirilişin ilk meyvesi olduğunu, hem günahı hem de ölümü yendiğini ve yenilenen yaşamda bizlerin de tekrar dirileceğini ONAYLARIZ.[16]
İsa’nın yüceltilen dirilmiş bedeninin, mezarda yatan bedenden tamamen farklı ve yeni bir beden olduğunu REDDEDERİZ ve bunun yanında bizlerin dirilişinin de yalnızca ruhsal veya sembolik bir gerçeklik olduğunu reddederiz.
MADDE 17
İsa'nın Baba Tanrı’nın sağına, göksel tahtına yükseldiğini, şu anda bir kral olarak hüküm sürdüğünü ve gözle görünür şekilde güç ve görkemle geri döneceğini ONAYLARIZ.[17]
İsa’nın geri dönüşüyle ilgili yanıldığını veya hükümranlığının gelecekteki belli bir döneme kadar ertelendiğini REDDEDERİZ.
MADDE 18
İsa’nın Pentikost günü Ruhu’nu döktüğünü ve bulunduğu yerde tek başı ve kralı olduğu kilisesini kurmakta olduğunu ONAYLARIZ.[18]
İsa’nın Roma piskoposu olan Papa’yı vekil atadığını veya İsa Mesih dışında herhangi bir kimsenin kilisenin başı veya kralı olabileceğini REDDEDERİZ.
MADDE 19
İsa’nın Peygamber, Rahip ve Kral olarak arabuluculuk görevini (munus triplex) ONAYLARIZ .[19]
İsa’nın işinin yalnızca Peygamber, Rahip ve Kral rollerine ve görevlerine indirgenebileceğini REDDEDERİZ.
MADDE 20
İsa’nın Peygamber olarak, Tanrı’nın isteğini bildirdiğini, gelecek olaylarla ilgili peygamberlikte bulunduğunu ve İsa’nın kendisinin Tanrı’nın vaatlerinin tamamlanışı olduğunu ONAYLARIZ.[20]
İsa’nın herhangi bir zamanda yanlış bir peygamberlikte bulunduğunu veya yanlış bir söz söylediğini ya da Kendisiyle ilgili bütün peygamberlikleri yerine getirmede başarısız olduğunu veya olacağını REDDEDERİZ.
MADDE 21
İsa’nın, bizim yerimize kusursuz kurbanı sunmasıyla ve Baba’nın önünde bizim için aracılık etmeye devam etmesiyle, Melkizedek düzeni uyarınca bizim Büyük Baş Rahibimiz olduğunu ONAYLARIZ.[21]
İsa’nın, Levi değil de Yahuda oymağından gelerek, rahibimiz olarak hizmet sunma niteliklerine sahip olmadığını REDDEDERİZ; Mesih’in, kurban ve rahip olarak, Ekmek ve Şarap Ayini’nde devamlı olarak Kendisini bir kurban sunusu olarak sunduğunu ve bunun dışında Mesih’in yalnızca gökte bir rahip olduğunu ve yeryüzünde bir rahip olmadığını reddederiz.
MADDE 22
Kral olarak İsa’nın, dünyasal ve doğaüstü tüm güçlerin üzerinde şimdi ve sonsuza dek egemenlik sürdüğünü ONAYLARIZ.[22]
İsa’nın krallığının yalnızca bu dünyaya ait politik bir krallık olduğunu REDDEDERİZ ve dünyasal yöneticilerin ve hükümranların nihai olarak O’na karşı sorumlu ve tabii olmadığını reddederiz.
MADDE 23
İsa’nın bütün insanları yargılamak için yücelik içinde yeniden geleceğini ve sonunda bütün düşmanlarını ortadan kaldıracağını, ölümü yok edeceğini ve doğruluğun hüküm süreceği yeni gökleri ve yeni yeryüzünü getireceğini ONAYLARIZ.[23]
Son dönüşünün İ. S. 70’de gerçekleşeceğini, gelişinin ve ardından takip edecek olayların yalnızca sembolik olarak görülmesi gerektiğini REDDEDERİZ.
MADDE 24
İsa’nın ismine iman edenlerin O’nun sonsuz krallığına kabul edileceğini, fakat İsa’ya iman etmeyenlerin cehennemde ebediyen bilinçli bir ceza çekeceğini ONAYLARIZ.[24]
Sonunda herkesin kurtulacağını (evrenselcilik) REDDEDERİZ; bunun ötesinde Mesih’e iman etmeden ölenlerin tamamen yok edileceğini (yok oluşçuluk) reddederiz.
MADDE 25
İsa’nın, bütün düşmanlarını yendiğinde, krallığını Baba’ya teslim edeceğini; yeni gökler ve yeni yeryüzünde Tanrı’nın her şeyde her şey olacağını ve imanlıların Mesih’i yüz yüze göreceğini, O’nun benzeyişinde olacaklarını ve O’ndan sonsuza dek zevk alacaklarını ONAYLARIZ.[25]
Bu gelecekteki durumun yalnızca ruhsal durumdan ibaret ya da sadece sembolik olduğunu, ya da insanların kurtuluşu için İsa Mesih’ten başka herhangi bir umudun veya ismin veya yolun olduğunu REDDEDERİZ. tarih içinde ahın gerçek insan dan doğasıyla bağdaşmadığını diğenimseyen her görüşü de reddediyoruz. Günahın gerçek insan d
[1] Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı... Söz, insan olup aramızda yaşadı. O’nun yüceliğini –Baba’dan gelen, lütuf ve gerçekle dolu biricik Oğul’un yüceliğini– gördük (Yuhanna 1:1, 14). Ayrıca bakınız Mez. 110:1; Mat. 3:17; 8:29;16:16;Markos 1:1, 11; 15:39; Luka 22:70; Yuh. 1:14; 10:30; 14:1; 20:28; Gal. 4:4; Filip. 2:6; Kol. 2:9; İbr. 5:7; 1. Yuh. 5:20.
[2] Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin; onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un adıyla vaftiz edin (Matta 28:19). Ayrıca bakınız Yuh. 3:15-16; 4:14; 6:54; 10:28; Rom. 5:21; 6:23; 2. Kor. 13:14; Efes. 2:18; 2. Tim. 1:9; 1. Pet. 5:10; Yah. 1:21.
[3]Çünkü Tanrılığın bütün doluluğu bedence Mesih’te bulunuyor (Koloseliler 2:9). Ayrıca bakınız Luka 1:35; Yuh. 16:30; Rom. 9:5; 1. Tim. 3:16; 1. Pet. 3:18.
[4] Simun Petrus, “Sen, yaşayan Tanrı’nın Oğlu Mesih’sin” yanıtını verdi.İsa ona, “Ne mutlu sana, Yunus oğlu Simun!” dedi. “Bu sırrı sana açan insan değil, göklerdeki Babam’dır (Matta 16:16-17). Ayrıca bakınız Luka 1:35, 43; Yuh. 1:1, 3; 8:58; 17:5; Elç. İş. 20:28; Rom. 1:3; 4:1; 9:5; 2. Kor. 8:9; Kol. 2:9; 1. Tim. 3:16; 1. Pet. 3:18; Yah. 1:4; Vah. 1:8, 17; 22:13.
[5] Tanrı, Oğlu Rabbimiz İsa Mesih’le ilgili bu Müjde’yi peygamberleri aracılığıyla Kutsal Yazılar’da önceden vaat etti. Rabbimiz İsa Mesih beden açısından Davut’un soyundandır; kutsallık ruhu açısından ise ölümden dirilmekle Tanrı’nın Oğlu olduğu kudretle ilan edildi (Romalılar 1:3-4). Ayrıca bakınız Mat. 9:10; 16:16; 19:28; Yuh. 1:1; 11:27, 35; 20:28; Rom. 9:5; Efes. 1:20-22; Kol. 1:16-17; 2:9-10; 1. Tim. 3:16; İbr. 1:3, 8-9; 1. Pet. 3:18; 2. Pet. 1:1.
[6] Görünmez Tanrı’nın görünümü, bütün yaratılışın ilk doğanı O’dur. Nitekim yerde ve gökte, görünen ve görünmeyen her şey –tahtlar, egemenlikler, yönetimler, hükümranlıklar– O’nda yaratıldı. Her şey O’nun aracılığıyla ve O’nun için yaratıldı (Kolosesiler 1:15-16). Ayrıca bakınız Rom. 8:29; 2. Kor. 4:4-6; Efes. 4:20-24; İbr. 1:3-4.
[7] Bunun için her yönden kardeşlerine benzemesi gerekiyordu. Öyle ki, Tanrı’ya hizmetinde merhametli ve sadık bir başkâhin olup halkın günahlarını bağışlatabilsin. Çünkü kendisi denenip acı çektiği için denenenlere yardım edebilir (İbraniler 2:17-18). Ayrıca bakınız Mika 5:2; Luka 2:52; Rom. 8:3; Gal. 4:4; Filip. 2:5-8; İbr. 7:15.
[8] Elizabet’in hamileliğinin altıncı ayında Tanrı, Melek Cebrail’i Celile’de bulunan Nasıra adlı kente, Davut’un soyundan Yusuf adındaki adamla nişanlı kıza gönderdi. Kızın adı Meryem’di (Luka 1:26-27). Ayrıca bakınız Mat. 1:23; Luka 1:31, 35; Rom. 1:3; Gal. 4:4.
[9] Günah bir insan aracılığıyla, ölüm de günah aracılığıyla dünyaya girdi. Böylece ölüm bütün insanlara yayıldı. Çünkü hepsi günah işledi. Kutsal Yasa’dan önce de dünyada günah vardı; ama yasa olmayınca günahın hesabı tutulmaz. Oysa ölüm Adem’den Musa’ya dek, gelecek Kişi’nin örneği olan Adem’in suçuna benzer bir günah işlememiş olanlar üzerinde de egemendi. Ne var ki, Tanrı’nın armağanı Adem’in suçu gibi değildir. Çünkü bir kişinin suçu yüzünden birçokları öldüyse, Tanrı’nın lütfu ve bir tek adamın, yani İsa Mesih’in lütfuyla verilen bağış birçokları yararına daha da çoğaldı. Tanrı’nın bağışı o tek adamın günahının sonucu gibi değildir. Tek suçtan sonra verilen yargı mahkûmiyet getirdi; oysa birçok suçtan sonra verilen armağan aklanmayı sağladı. Çünkü ölüm bir tek adamın suçu yüzünden o tek adam aracılığıyla egemenlik sürdüyse, Tanrı’nın bol lütfunu ve aklanma bağışını alanların bir tek adam, yani İsa Mesih sayesinde yaşamda egemenlik sürecekleri çok daha kesindir.
İşte, tek bir suçun bütün insanların mahkûmiyetine yol açtığı gibi, bir doğruluk eylemi de bütün insanlara yaşam veren aklanmayı sağladı. Çünkü bir adamın sözdinlemezliği yüzünden nasıl birçoğu günahkâr kılındıysa, bir adamın söz dinlemesiyle birçoğu da doğru kılınacaktır. Kutsal Yasa suç çoğalsın diye araya girdi; ama günahın çoğaldığı yerde Tanrı’nın lütfu daha da çoğaldı. Öyle ki, günah nasıl ölüm yoluyla egemenlik sürdüyse, Tanrı’nın lütfu da Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla sonsuz yaşam vermek üzere doğrulukla egemenlik sürsün (Romalılar 5:1221). Ayrıca bakınız 1. Kor. 15:22, 45-49; Efes. 2:14-16.
[10] Çünkü bir adamın sözdinlemezliği yüzünden nasıl birçoğu günahkâr kılındıysa, bir adamın söz dinlemesiyle birçoğu da doğru kılınacaktır (Romalılar 5:19). Ayrıca bakınız Mat. 3:15; Yuh. 8:29; 2. Kor. 5:21; Filip. 2:8; İbr. 5:8.
[11] Çünkü tek Tanrı ve Tanrı’yla insanlar arasında tek aracı vardır. O da insan olan ve kendisini herkes için fidye olarak sunmuş bulunan Mesih İsa’dır. Uygun zamanda verilen tanıklık budur (1. Timoteos 2:5). Ayrıca bakınız Eyüp 33:23-28; Yuh. 14:6; İbr. 9:15; 12:24.
[12] Tanrı Mesih’i, kanıyla günahları bağışlatan ve imanla benimsenen kurban olarak sundu. Böylece adaletini gösterdi. Çünkü sabredip daha önce işlenmiş günahları cezasız bıraktı. Bunu, adil kalmak ve İsa’ya iman edeni aklamak için şimdiki zamanda kendi adaletini göstermek amacıyla yaptı (Romalılar 3:25-26). Ayrıca bakınız Yeş. 53; Rom. 5:6, 8, 15; 6:10; 7:4; 8:34; 14:9, 15; 1. Kor. 15:3, 14-15; Efes. 5:2; 1. Sel. 5:10; 2. Tim. 2:11; İbr. 2:17; 9:14-15; 10:14; 1. Pet. 2:24-25; 3:18; 1. Yuh. 2:2; 4:10.
[13] Tanrı, günahı bilmeyen Mesih’i bizim için günah sunusu yaptı. Öyle ki, Mesih sayesinde Tanrı’nın doğruluğu olalım (2. Korintliler 5:21). Ayrıca bakınız Mat. 5:20; Rom. 3:21-22; 4:11; 5:18; 1. Kor. 1:30; 2. Kor. 9:9; Efes. 6:14; Filip. 1:11; 3:9; İbr. 12:23.
[14] Böylece imanla aklandığımıza göre, Rabbimiz İsa Mesih sayesinde Tanrı’yla barışmış oluyoruz (Romalılar 5:1). Ayrıca bakınız Luka 18:14; Rom. 3:24; 4:5; 5:10; 8:30; 10:4, 10; 1. Kor. 6:11; 2. Kor. 5:19, 21; Gal. 2:16-17; 3:11, 24; 5:4; Efes. 1:7; Titus 3:5-7.
[15] Aldığım bilgiyi size öncelikle ilettim: Kutsal Yazılar uyarınca Mesih günahlarımıza karşılık öldü, gömüldü ve Kutsal Yazılar uyarınca üçüncü gün ölümden dirildi. Kefas’a, sonra Onikiler’e göründü (1. Korintliler 15:3-5). Ayrıca bakınız Yeş. 53; Mat. 16:21; 21:1-5; 26:32; 28:1-10; Luka 24:50-51;Yuh. 3:13; 20:17; 21:14; Elç. İş. 1:9-11; 2:25, 32; 3:15, 26; 4:10; 5:30; 10:40; Rom. 6:9-10; Efes. 4:8-10; 1. Pet. 2:24-25.
[16] O’nun ölümü günaha karşı ilk ve son ölüm olmuştur. Sürmekte olduğu yaşamı ise Tanrı için sürmektedir (Romalılar 6:10). Ayrıca bakınız Rom. 5:10, 12, 14, 17; 6:4, 8, 11; 10:9; 1. Kor. 15:20, 23, 55; 2. Kor. 1:19; 3:7; 4:10-11; Efes. 2:6; Kol. 2:12; 2. Sel. 2:13; İbr. 2:9, 14; 1. Yuh. 3:14; Vah. 14:4; 20:14.
[17] Elçiler bir araya geldiklerinde İsa’ya şunu sordular: “Ya Rab, İsrail’e egemenliği şimdi mi geri vereceksin?”İsa onlara, “Baba’nın kendi yetkisiyle belirlemiş olduğu zamanları ve tarihleri bilmenize gerek yok” karşılığını verdi. “Ama Kutsal Ruh üzerinize inince güç alacaksınız. Yeruşalim’de, bütün Yahudiye ve Samiriye’de ve dünyanın dört bucağında benim tanıklarım olacaksınız.”İsa bunları söyledikten sonra, onların gözleri önünde yukarı alındı. Bir bulut O’nu alıp gözlerinin önünden uzaklaştırdı. İsa giderken onlar gözlerini göğe dikmiş bakıyorlardı. Tam o sırada, beyaz giysiler içinde iki adam yanlarında belirdi. “Ey Celileliler, neden göğe bakıp duruyorsunuz?” diye sordular. “Aranızdan göğe alınan İsa, göğe çıktığını nasıl gördünüzse, aynı şekilde geri gelecektir.” (Elçilerin İşleri 1:6-11). Ayrıca bakınız Luka 24:50-53; Elç. İş. 1:22; 2:33-35; Efes. 4:8-10; 1. Tim. 3:16.
[18] Her şeyi ayakları altına sererek O’na bağımlı kıldı. O’nu her şeyin üzerinde baş olmak üzere kiliseye verdi (Efesliler 1:22). Ayrıca bakınız 1. Kor. 11:3-5; Efes. 4:15; 5:23; Kol. 1:18.
[19] Tanrı eski zamanda peygamberler aracılığıyla birçok kez çeşitli yollardan atalarımıza seslendi. Bu son çağda da her şeye mirasçı kıldığı ve aracılığıyla evreni yarattığı kendi Oğlu’yla bize seslenmiştir. Oğul, Tanrı yüceliğinin parıltısı, O’nun varlığının öz görünümüdür. Güçlü sözüyle her şeyi devam ettirir. Günahlardan arınmayı sağladıktan sonra, yücelerde ulu Tanrı’nın sağında oturdu. Meleklerden ne denli üstün bir adı miras aldıysa, onlardan o denli üstün oldu (İbraniler 1:1-4). Ayrıca bakınız Luka 1:33; Yuh. 1:1-14; Elç. İş. 3:22; Kol. 1:15; İbr. 5:5, 6.
[20] “Şimdi ey kardeşler, yöneticileriniz gibi sizin de bilgisizlikten ötürü böyle davrandığınızı biliyorum. Ama bütün peygamberlerin ağzından Mesihi’nin acı çekeceğini önceden bildiren Tanrı, sözünü bu şekilde yerine getirmiştir. Öyleyse, günahlarınızın silinmesi için tövbe edin ve Tanrı’ya dönün. Öyle ki, Rab size yenilenme fırsatları versin ve sizin için önceden belirlenen Mesih’i, yani İsa’yı göndersin. Tanrı’nın eski çağlardan beri kutsal peygamberlerinin ağzından bildirdiği gibi, her şeyin yeniden düzenleneceği zamana dek İsa’nın gökte kalması gerekiyor. Musa şöyle demişti: ‘Tanrınız Rab size, kendi kardeşlerinizin arasından benim gibi bir peygamber çıkaracak. O’nun size söyleyeceği her sözü dinleyin (Elçilerin İşleri 3:17-22). Ayrıca bakınız Mat. 20:17; 24:3; 26:31, 34, 64; Markos 1:14-15; Luka 4:18-18, 21; Yuh. 13:36; 21:22; 1. Kor. 1:20; İbr. 1:2; Vah. 19:10.
[21] Çünkü Mesih, asıl kutsal yerin örneği olup insan eliyle yapılan kutsal yere değil, ama şimdi bizim için Tanrı’nın önünde görülmek üzere göğe girdi. Başkahin her yıl kendisinin olmayan kanla En Kutsal Yer’e girer, oysa Mesih kendisini tekrar tekrar sunmak için göğe girmedi. Öyle olsaydı, dünyanın kuruluşundan beri Mesih’in tekrar tekrar acı çekmesi gerekirdi. Oysa Mesih, kendisini bir kez kurban ederek günahı ortadan kaldırmak için çağların sonunda ortaya çıkmıştır. Bir kez ölmek, sonra da yargılanmak nasıl insanların kaderiyse, Mesih de birçoklarını günahlarını yüklenmek için bir kez kurban edildi. İkinci kez, günah yüklenmek için değil, kurtuluş getirmek için kendisini bekleyenlere görünecektir (İbraniler 9:24-28). Ayrıca bakınız Yuh. 1:36; 19:28-30; Elç. İş. 8:32; 1. Kor. 5:7; İbr. 2:17-18; 4:14-16; 7:25; 10:12, 26; 1. Pet. 1:19; Vah. 5:6-8, 12-13; 6:1, 16; 7:9-10, 14, 17; 8:1; 12:11; 13:8, 11; 15:3.
[22] Çünkü Tanrı bütün düşmanlarını ayakları altına serinceye dek O’nun egemenlik sürmesi gerekir (1. Korintliler 15:25). Ayrıca bakınız Mez. 110; Mat. 28:18-20; Luka 1:32; 2:11; Elç. İş. 1:16; 2:25, 29, 34; 4:25; 13:22, 34, 36; 15:16; Rom. 1:3; 4:6; 2. Tim. 2:8; İbr. 4:7; Vah. 3:7; 5:5; 22:16.
[23]Tanrı tarafından ölülerle dirilerin Yargıcı olarak atanan kişinin kendisi olduğunu halka duyurmamızı, buna tanıklık etmemizi buyurdu (Elçilerin İşleri 10:42). Ayrıca bakınız Yuh. 12:48; 14:3; Elç. İş. 7:7; 17:31; 2. Tim. 4:1-8.
[24]İnsanoğlu meleklerini gönderecek, onlar da insanları günaha düşüren her şeyi, kötülük yapan herkesi O’nun egemenliğinden toplayıp kızgın fırına atacaklar. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır. Doğru kişiler o zaman Babaları’nın egemenliğinde güneş gibi parlayacaklar. Kulağı olan işitsin!” (Matta 13:41-43). Ayrıca bakınız Yeş. 25:6-9; 65:17-25; 66:21-23; Dan. 7:13-14; Mat. 5:29-30; 10:28; 18:8-9; Markos 9:42-49; Kuka 1:33; 12:5; Yuh. 18:36; Kol. 1:13-14; 2. Sel. 1:5-10; 2. Tim. 4:1, 18; İbr. 12:28; 2. Pet. 1:11; 2:4; Vah. 20:15.
[25]Bundan sonra Mesih her yönetimi, her hükümranlığı, her gücü ortadan kaldırıp egemenliği Baba Tanrı’ya teslim ettiği zaman son gelmiş olacak. Çünkü Tanrı bütün düşmanlarını ayakları altına serinceye dek O’nun egemenlik sürmesi gerekir. Ortadan kaldırılacak son düşman ölümdür. Çünkü, “Tanrı her şeyi Mesih’in ayakları altına sererek O’na bağımlı kıldı.” “Her şey O’na bağımlı kılındı” sözünün, her şeyi Mesih’e bağımlı kılan Tanrı’yı içermediği açıktır. Her şey Oğul’a bağımlı kılınınca, Oğul da her şeyi kendisine bağımlı kılan Tanrı’ya bağımlı olacaktır. Öyle ki, Tanrı her şeyde her şey olsun(1. Korintliler 15:24-28). Ayrıca bakınız Yeş. 65:17; 66:22; Filip. 2:9-11; 2. Pet. 3:13; 1. Yuh. 3:2-3; Vah. 21:1-5; 22:1-5.
Tüm içerikler aksi belirtilmedikçe Müjde Birliği’ne aittir. Kişisel amaçlar veya ticari olmayan amaçlar dahilinde, bu içerikleri özgürce kullanabilir, paylaşabilir ve çoğaltabilirsiniz. Ancak yazılı içeriğin çevrimiçi yayınlandığı durumlarda, şu şekilde asıl makaleye gönderme yapan bir ibare eklenmesi gerekmektedir:
(c) Müjde Birliği. Asıl makaleye şuradan erişebilirsiniz: https://mujdebirligi.com/makaleler/hristoloji-uzerine-ligonier-beyani/