Tamamlayıcılık, Hristiyan öğrenciler yetiştirme açısından çok önemlidir çünkü pastörler ve kiliseler, kadınlar için farklı erkekler için farklı bir Hristiyan olgunluğu tablosu çizmelidirler.
Öğrenci yetiştirme anlayışımızı tek tipleştirerek ya da farklılıkları aşırı vurgulayarak hataya düşmek kolaydır. Ancak hem Yaratılış 1 ve 2. bölümlere hem de Elçi Pavlus’un farklı türden ifadelerine sadık olabilmemiz için, Hristiyan olgunluğuna dair anlayışımızın, erkek ve kadındaki ruhsal olgunluğu hem benzerlikleriyle hem de farklılıklarıyla yansıtması gerekir.
Örneğin, her Hristiyan –erkek ve kadın– tövbe ve iman dolu bir yaşam sürmelidir. Her Hristiyan, Tanrı bilgisinde ve Mesih’e benzerlikte büyümelidir. Her Hristiyan’ın imanlıların paydaşlığına dahil olması gerekir. Ancak çocuklarınızın Pazar Okulu dersleri, evlerdeki Kutsal Kitap çalışmaları ve haftalık vaazlar, Hristiyan olgunluğunu yalnızca bu şekilde öğretiyorsa, bu durumda Tanrı’nın erkek ve kadın arasında ortaya koymak istediği farklılıklar azaltılmış ve “olgunluk” kavramı yanlış yansıtılmış olacaktır.
Öğrenci yetiştirmeyi tamamlayıcılık yönünde ve bana göre Kutsal Kitap’a uygun bir yönde ilerletecek üç şey vardır: (i) Olgun bir Hristiyan erkeğin, olgun bir Hristiyan kadından farkını teolojik olarak ortaya koyan bir görüş; (ii) kiliselerimizde tanrısal bir erkek ve kadın olmanın ne demek olduğunu gösteren örnek insanlar; ve (iii) kiliseyi bu yönde ilerletecek pastörel stratejiler. Burada her bir şeyi mutlak bir titizlikle ele almayacağım. Umarım, başkaları buradan esinlenerek çok daha sağlam işlere imza atacaklardır. Ama burada, kar topuna ilk hareketi vereceğini düşündüğüm birkaç düşünceye yer vereceğim.
TEOLOJİK BAKIŞ VE FARKLI ALANLARIN FARKLI ÖZELLİKLERİ
Her şey, öğrenci yetiştirmeye tamamlayıcı bir teolojik bakışla yaklaşmayla başlar.
Evlilik alanında, kilisemin ihtiyarlarının evlilik öncesi danışmanlık alan çiftlere söyledikleri şey şudur: “Yaratılış 1’e göre, erkek ve kadın yeryüzüne Tanrı’nın rabliğini ve hükmünü getirmeye odaklanmalıdırlar. Ancak Yaratılış 2’ye göre, her birinin bunu yapma şekli farklıdır. Erkeğin yöneldiği şey Bahçe’yken, kadının yöneldiği şey erkek ve ona uygun bir yardımcı olmaktır. Kadın tüm armağan ve yeteneklerini, erkeğin idareciliğini desteklemek üzere kullanmalıdır. Erkek de karşılığında bu armağanları mümkün olan en etkili şekilde kullanır ve sadakatsiz kâhya gibi onları toprağa gömmez.
Elbette bunun evlilik içerisinde ne anlama geldiğini görmek nispeten kolaydır. Sonuçta evlilik, bir erkek ve bir kadının yetkisel olarak farkların bulunduğu bir ilişkide olmasıdır. Ama bu bir kilisede bekâr bir kadın için ne anlama gelir? Sonuçta bu kadın, bir eşin kocasına tabi olduğu şekilde her bir erkeğe tabi olmaya çağrılmamıştır. Ya da bu iş yerindeki evli bir kadın için ne anlama gelir? Evde, kilisede, işte veya toplum içerisinde, diğer kadınların karşısındaki evli bir adam için ne anlama gelir?
Tabiatıyla bunlar, olgun bir Hristiyan erkeğin bir genç erkeğe veya olgun bir Hristiyan kadının bir genç kıza cevaplamada yardım edeceği sorulardır. Bunlar Pazar Okulu, küçük gruplar veya kilise Kutsal Kitap çalışmalarında ele alınabilecek türden sorulardır.
Erkekliğe ve kadınlığa “teolojik bir bakış”la yaklaşabilmek için Yaratılış 2’nin diğer Kutsal Yazılar’la ve ev alanının, iş alanının, kilise alanının ve toplumsal alanın kendine özgü ayırt edici unsurlarıyla nasıl ilişkili olduğunu düşünmemiz gerekir. Sonrasında da diğer imanlıların bu farklı alanlarda sadece genel anlamda bir Hristiyan yaşamı sürmelerine değil, erkeklik ve kadınlık noktalarının belirleyici olduğu bir Hristiyan yaşamı yaşamalarına yardım etmemiz gerekir.
ÖRNEK BİR ALAN: YEREL KİLİSE
Örneğin yerel kilisede, erkeklik Tanrı Sözü’nü öğretmeyle ilişkili olan bir şeydir. Dolayısıyla, her Hristiyan erkeğe Tanrı Sözü’nü öğrenmeye ve hizmeti desteklemeye özel bir ilgi göstermesi öğretilmelidir. Her erkeğin kilisede öğretme armağanı yoktur ancak her erkek kendisini bir yerde öğretmek için donatmalıdır (mesela evinde). Ayrıca her erkeğin bir açıdan idareciliğe ya da ilişki kurmaya yönelik bir armağanı vardır ve bunları kendi kilisesinde Söz hizmetini desteklemek için kullanabilir.
Hiçbir şey yapmayan, ibadet biter bitmez ailelerini alıp hızlıca arabalarına bindiren erkeklerle dolu bir kilisedense, Söz hizmetini daha da ileriye taşımaya çalışan gayretli erkeklerle dolu olan bir kilise düşünün. Kürsüde, müzik hizmetinde, çocuk hizmetinde, kilise sonrası faaliyetlerde, müjdelemede ve kilise dışındaki insanlarla ilgilenme noktasında, böyle erkeklerin olduğunu düşünün. İddia ediyorum ki, böyle bir kilise, tanrısal bir kadının tanrısal bir kadın olmasının daha kolay olacağı bir kilise olurdu.
Başka bir deyişle, erkekler girişimde bulunma ve önderlik etmede başarısız olduklarında, kadınlar da genellikle bu rolleri üstlenmek zorunda hissederler. Ancak Tanrı’nın bahçesi olan kilisede, erkekler ne ölçüde tohum ekip tarlayı sürerek emek veriyorlarsa, Hristiyan kadınlar da o ölçüde onlara yardım etme fırsatına sahip olurlar. Ortamda sadık Hristiyan erkekler olduğunda, Hristiyan kadınlar da çok daha kolay bir şekilde Söz işine yardım ve destek sunabilirler. Bunu liyakat sahibi adamların liderliğini takip ederek yaparlar. Söz işini erkeklerin ulaşmasının daha güç olabileceği yerlere, örneğin çocukların veya genç kadınların yaşamlarına taşıyarak bunu yaparlar.
Fark ettiyseniz, Kutsal Kitap’a uygun erkeklik ve kadınlık arasında nasıl farklar olabileceğini sizlere yalnızca tek bir alana, yani yerel kiliseye odaklanarak gösterdim. Genç imanlılarla ilgilenip onları öğrenci olarak yetiştirmek ve yerel kiliseye yönlendirmek, her iki cinsiyetin de yapması gereken bir şeydir. Evet, ortak noktalar vardır. Herkes Söz işini desteklemekle görevlidir. Ama farklı noktalar da vardır. Erkekler inisiyatif almaya ve önderlik etmeye yönlendirilirken, kadınlar bu işleri kolaylaştırmaya, teşvik etmeye ve bu konularda yardım etmeye yönlendirilmelidirler.
Kadınlar her alanda –burada genelleme yapmanın uygun olduğunu düşünüyorum– tanrısal erkekliğin ne demek olduğunu bilen erkeklerle çevrili oldukları zaman, tanrısal kadınlığı da çok daha iyi sürdürebileceklerdir. Kadınlar bunu yapmadığında, erkeklerin çoğu zaman suçlayacakları tek kişi kendileridir.
PASTÖREL STRATEJİ
Öğrenci yetiştirmeye yönelik teolojik bir bakıştan pastörel stratejiye doğru ilerleyecek olursak, kilise önderleri bu farklı olgunluk tablolarını çocuk ve genç programlarında, kadın ve erkek hizmetlerinde ve düzenli olarak kilisenin kürsüsünde öğretmelidirler. Öğretiş, kilisenin yaşamında bir dizi yerde gerçekleşir ve bunları tek tek gözden geçirmek yerinde olacaktır. Her bir alandaki öğretiş cinsiyetler üstü genel bir öğretiş midir, yoksa Kutsal Kitap’a dayanan farklılıklar desteklenmekte midir?
Öğretişe ek olarak, kilise önderleri sürüde Kutsal Kitap’a uygun erkeklik ve kadınlığın iyi örneklerini de teşvik etmelidirler. Ne tür adamlar ihtiyar olarak tanınmaktadır? Pastör topluluk önünde ettikleri dualarda hangi kadın üyelere değinmektedirler? Gençlik grubunun karşısına hangi erkekler ve kadınlar koyulmaktadır?
Çoğunlukla, tamamlayıcılık konusundaki tartışmalar detaylara takılıp kalmaktadır. Örneğin, insanlar olgun kadınların lise çağındaki erkeklere öğretmesinin uygun olup olmadığı gibi konulara gelince, sıkışıp kalırlar. Çizgiyi nerede çekmemiz gerekiyor diye sorarlar. Ancak bu noktada sınırlara odaklanmak, ancak iki sevgilinin şunu sorması kadar meşrudur: “Fiziksel açıdan ne kadar ileri gidebiliriz? El ele tutuşabilir miyiz? Öpüşebilir miyiz?”
Bu tür sorular için de bir yer vardır ancak öncelikle ihtiyaç duyulan şey, genç erkekler ve kadınlar arasında Kutsal Kitap’a uygun erkeklik ve kadınlığın nasıl teşvik edileceği konusunu açıkça ortaya koymaktır. Sevgili çift, “Ne kadar ileri gidebiliriz?” diye yerine sormak yerine, şöyle sormalıdır: “Birbirimize nasıl hizmet edebilir ve birbirimizi nasıl en iyi şekilde evlilik için hazırlayabiliriz?” Benzer şekilde, kilisede de şunu sormalıyız: “Lise çağındaki bu kadın ve erkeklerin, olgun birer kadın ve erkek olmalarına en iyi şekilde nasıl yardımcı olabiliriz?”
Öyleyse tekrar deneyelim. Yetişkin kadınların lise çağındaki erkeklere öğretmesi uygun mudur? Açıkçası, bunun makul olup olmadığından tam olarak emin değilim. Ama liseli erkeklerin kilisede inisiyatif almanın ne anlama geldiğini öğrenmelerini istiyorum. Ayrıca liseli kızların da kilisedeki erkek önderliğini sevmenin, onaylamanın ve desteklemenin ne demek olduğunu öğrenmelerini istiyorum. Bu nedenle de onların önüne hangi örnekleri koyduğum konusunda çok dikkatli olacağım. Çoğu durumda, Kutsal Kitap’ı seven ve inisiyatif alan olgun erkeklerin, herkese toplu olarak öğretmesine ve bunun yanında da olgun kadınların bu hizmeti destekleyip yardımcı olmalarına olanak tanıyacağım.
TAMAMLAYICILIK VE ÖĞRENCİ YETİŞTİRMENİN HEDEFİ
Genel anlamda, tamamlayıcılık Hristiyan öğrenciler yetiştirme açısından çok önemlidir çünkü bu, öğrenci yetiştirmeye bir hedef sunar. Bir erkek olarak, birlikte zaman geçirdiğim diğer erkeklere lider ve adım atan insanlar olmanın, cesaret sahibi olmanın, koruyucu olmanın, kendinden daha zayıf olanlar için fedakârlık yapmanın ve benzeri şeylerin ne anlama geldiğini bilmelerine yardımcı olmak istiyorum. Öte yandan, eşimse birlikte zaman geçirdiği diğer kadınlara bir destekçi, bir yardımcı, bir kolaylaştırıcı, bir danışman, zaman zaman bir azarlayıcı ve benzeri bir karakterde olmanın ne anlama geldiğini bilmelerine yardımcı olmak istiyor.
Ben erkeklerin kilisede, evde ve uygun olan başka yerlerde bunları nasıl yapmaları gerektiğini bilmelerine yardımcı olmak istiyorum. Eşimse, kadınların bunu kilisede, evde ve uygun olan başka yerlerde nasıl yapılacağını bilmelerine yardımcı olmak istiyor.
Daha zor sorularsa sonradan gelir: Kutsal Kitap’a uygun erkeklik ve kadınlık, yaşamın diğer birçok alanına nasıl yansımaktadır? Ayrıca bu örnekleri öğrenci yetiştirme aracılığıyla gösterebilmek için ne yapıyoruz?
TAMAMLAYICILIK VE MÜJDE
Bu farklılıkları vurgulamak gerçekten bu kadar önemli mi? Evet. Tanrı bu farklılıkları Yaratılış kitabının 2. bölümünde, kendi yaratışıyla kökten bağlı kılmıştır. Neden mi? Çünkü bu sayede tüm yaratılışın elinde, Pavlus’un daha sonra kocaların ve karıların birbirlerine olan sevgilerini resmettiğini söylediği Müjde’nin bir resmi olacaktı (Ef. 5). Bir kilise Kutsal Kitap’a dayanan erkeklik ve kadınlık örneklerini ortaya koyduğunda, bu sayede Müjde’nin kavranmasını da kolaylaştırmış olur.
Tıpkı İsa’yı Tanrı “kuzusu” olarak ifade etmek isteyen bir tercümanın kuzuyu ya da kurbanı asla duymamış bir kabile dilinde yaşayacağı zorluk gibi, bu tür örnekler olmadan Müjde’yi açıklamak da daha zor hale gelir. Müjde’den nefret eden Şeytan’ın, erkekleri ve kadınları tek tipleştirerek Müjde’yi düşünürken kullandığımız bir dizi tabloyu bulanıklaştırması şaşırtıcı bir şey midir?
Öğrenci yetiştirmeye tamamlayıcılık görüşüyle yaklaşmadan da Müjde’ye inanabilirsiniz ancak öğrenci yetiştirme görüşünüz Müjde’nin lehine değil, aleyhine işleyecektir.
Editörün Notu: Bu makalenin bir versiyonu da, Temmuz-Ağustos 2010’de Pastoring Women adlı dergide basılmıştır.
Jonathan Leeman
Tüm içerikler aksi belirtilmedikçe Müjde Birliği’ne aittir. Kişisel amaçlar veya ticari olmayan amaçlar dahilinde, bu içerikleri özgürce kullanabilir, paylaşabilir ve çoğaltabilirsiniz. Ancak yazılı içeriğin çevrimiçi yayınlandığı durumlarda, şu şekilde asıl makaleye gönderme yapan bir ibare eklenmesi gerekmektedir:
(c) Müjde Birliği. Asıl makaleye şuradan erişebilirsiniz: https://mujdebirligi.com/makaleler/tamamlayicilik-ogrenci-yetistirmenin-neden-olmazsa-olmaz-bir-parcasidir/