Doğru bir Mesih’e dönme doktrini size pastörel güç verecektir.
KİŞİSEL ÖRNEK
Hemen bir örnekle başlayayım. Bir keresinde yanlış bir arzumu bir arkadaşıma itiraf ettim ve teolojik olarak bunun yanlış olduğunu biliyordum ama bir yanım bunu haklı çıkarmak istiyor gibiydi çünkü bu arzu “kişiliğimin derinlerine işlemiş” ve “ruhumun köklerinde yatıyor” gibiydi. Tırnak içerisindeki kelimeler, bu arzuya sahip olmanın bana ne kadar “ben” gibi hissettirdiğini açıklamak için kullandığım kelimelerdi.
Arkadaşım nazikçe bana sadece Efesliler 4’ü aktardı: “Önceki yaşayışınıza ait olup aldatıcı tutkularla yozlaşan eski yaradılışı üzerinizden sıyırıp atın.” “Eski yaradılışı” kısmını “eski yaradılışını” şeklinde söyleyerek vurguladı. Evet, bu tür arzuların benim kişiliğimin derinlerine işlemiş veya köklerimde yatıyor olabileceği doğrudur. Eski yaradılışın yozlaşmıştır. Ne bekliyordun, Jonathan? Bu arzular, bir anlamda, aslında “ben”im.
Ama… bunun hemen sonrasında iyi bir haber vardı tabii. Arkadaşım metni okumayı bitirdi: ama “düşüncede ve ruhta yenilenmeyi, gerçek doğruluk ve kutsallıkta Tanrı’ya benzer yaratılan, yeni yaradılışı giyinmeyi öğrendiniz.” Bir saniye, yeni bir benliğim var, değil mi? Eski bir ben var elbette ama aynı zamanda yeni bir ben de var. Üstelik bu yeni ben –bekleyin ve şimdi söyleyeceğimi iyi anlayı–- Tanrı’ya benzer yaratılmakta.
Kısacası, arkadaşım Kutsal Yazılar’dan seçtiği birkaç kelimeyle bana Mesih’e dönüşümü hatırlattı. O gün ruh halim sahip olamadığım bir şeyi istemenin hayal kırıklığıyla körüklenmiş, melankolik bir haldeyken, arkadaşımın hatırlattığı şey sevincimi geri getirdi. Bana umut verdi.
PASTÖREL GÜCÜN BULUNABİLECEĞİ İKİ YER
Mesih’e dönmenin doğru bir şekilde anlaşılmasında nasıl bir pastoral güç yattığını görüyor musunuz? Yeni yaratılış yaşamının gerçekliklerinde ve vaatlerinde bunu görüyor musunuz?
1. Günahın pençelerine yakalanmış olan (Mesih’teki) kardeşlerinizi teşvik etmenizi ve canlandırmanızı sağlar. Belki de söz konusu günah bağımlılıktır. Belki de kilisedeki başka bir kardeşe karşı duyulan nefrettir. Belki de nereden geldiği belli olmayan bir umutsuzluk duygusudur. Her neyse. Bu gibi birçok durumda, günah –bir yalancı olarak– kaçınılmaz bir şey gibi görünür. “Gerçek”, “bana özel”, “hissettiğim bu”, “doğal” veya hatta “adil” gibi kelimelerin arkasına gizlenir. Ancak doğru bir Mesih’e dönme doktrini, günahın tüm bu pozlardaki yalanını ortaya çıkarır. “Evet, belki duygularınız doğal olabilir ama hayır, eliniz kolunuz duygularınız tarafından bağlanmış değildir çünkü Hristiyanlık doğal değil, doğaüstü bir şeydir. Özgürsünüz.”
İnsanlar kendilerinin günahları tarafından belirlendiğini hissederler. Hristiyanlıktaki Mesih’e dönme doktriniyse Hristiyanların bunun böyle olmadığını bilmelerine yardımcı olur. Verilen savaş uzun bir savaş olsa da ve her iki ileri adımı bir geri adım izliyor gibi görünse de (veya daha da fazla!), değişimin gücü, Mesih’in bir insanı yeni yapmak için neler yapmış olduğunun fark edilmesinden gelmektedir.
2. Size Hristiyanları yeni ve farklı yaşamlarından emin kılmanızı sağlar. Hristiyanlık, benzerliğinde yeniden yaratıldığımız Oğul’un yaşamını bize verir. Bu yaşam Tanrı’nın halkıyla kutsallık, sevgi ve birlik dolu bir yaşamdır. Bu yaşam acılar yaşamıdır ama aynı zamanda da acıların ortasında, dirilişin umudunu ve gücünü bilme yaşamıdır.
Şaşırtıcı olan şeyse şu ki, verilen bu güvenceler sadece Yeni Antlaşma’nın buyruklarıyla alakalı değildir: “Gidin, kutsal olun ve birbirinizle birlik içinde olun.” Bu güvenceler Yeni Antlaşma’nın bildirilerine de dahildir: “Olduğunuz şey budur.” Yeni bir benlik vardır. Bu yeni benlik kutsallarla birdir ve Oğul’un kendisi gibi kutsaldır.
KÜLTÜREL ZEMİN
Şimdi, tüm bunlara ilişkin değinmemiz gereken kültürel bir zemin var. Romantikleştirilmiş kültürümüz gerçek, doğal ve özgün olanı yeğlemektedir. En elle tutulur ahlaki eylemlerimiz, kendini keşfetme ve kendini ifade etme eylemleridir. Üstelik bu tutumlar kiliselere de sızdı ve Mesih’e dönme, üyelik ve Mesih’teki yeni kimliğimize ilişkin sahip olduğumuz fikirleri değiştirdi. Pastörler, “Hepimiz arayıştayız ve aynı yolun yolcusuyuz” der oldular. Hepimiz kendi serüvenimizdeyiz. Bu da her seferinde birer adım ata ata ilerlediğimiz anlamına gelmekte.
Ancak bu popüler pastör benzetmelerinde eksik olan şey, geçmişin geride bırakıldığı o kırılma anıdır. Karanlığın hükümranlığından kurtuluş ve ölümle gelen diriliş eksiktir. Bir keşif yolculuğu; gömülme ve dirilişten, eski bir benlik ve yeni bir benlikten çok farklı bir şeydir.
Kuşkusuz, yolculuklar bizi değiştirir. Yolculuklar süresince değişiriz. Ayrıca gerçeği söylemek gerekirse, ruhsal büyüme bize tırtıl ve kelebek olayı gibi değil, daha çok bir evrimsel gelişim tablosu gibi gelmektedir. Kastettiğim şey, böyle bir dilin kullanılmasının ruhsal anlamda hiçbir şey ifade etmediği değildir. Ama Yeni Antlaşma’nın, dünyanın sonunun tarihin içerisine girişiyle ilgili neler öğrettiğini unutmamalıyız. Şu anki yeni yaratılış. Mesih’e dönmek budur.
ALKOLİĞİN KARŞISINDA OTURMAK
İşte sizler kilisede alkoliğin, aldatılan bir evli bireyin, kilisenin bölünmesine neden olan huysuz bir diyakonun veya eski geleneksel ilahileri söylemeye dayanamayan genç bir çiftin karşısında oturuyorsunuz. Göreviniz nedir? Onlara Hristiyan olduklarını hatırlatmaktır.
Belki de Pavlus’un Romalılar 6’da yaptığı gibi, onlara vaftizlerini hatırlamaları için yardım edersiniz. Onlar gömülmüş ve diriltilmişlerdir. Vay canına! Bu kişiler gerçekten günah işlemeye devam etmek mi, özgürlük aramak mı, affetme gücü aramak mı, yoksa dünyanın yaptığı gibi kendi yollarında ısrar etmeye devam etmek mi istiyorlar? Bunu nasıl yapabilirler? Günah karşısında öldüler ve Mesih’le birlikte yaşamın yeniliğinde diriltildiler.
Pastör olarak göreviniz, öyle ya da böyle, gereken kelimeleri bulmak ve hâlâ günahkâr olan bir kutsalın –şimdi söyleyeceğimi iyi anlayın– yeniden doğmuş bir Hristiyan olmanın ne demek olduğunu anlamasını sağlayan soruları sormaktır.
Özetle: Vaaz edin, öğretin, ilahiler söyleyin ve dualarla Tanrı’yı övün ve Mesih’e dönme doktrinini doğru bir şekilde ele alın. Bu noktada sıklıkla hafife alınmakta olan bir güç yatmaktadır. İnsanlar bunu daha fazla anladıkça, onlara çobanlık ederken bizlerin de daha fazla pastörel gücü olacaktır. Sadece bu da değil, aynı zamanda birbirlerini ikna etmek ve donatmak için onlar da böylesi bir güce sahip olacaklardır.
Jonathan Leeman
Tüm içerikler aksi belirtilmedikçe Müjde Birliği’ne aittir. Kişisel amaçlar veya ticari olmayan amaçlar dahilinde, bu içerikleri özgürce kullanabilir, paylaşabilir ve çoğaltabilirsiniz. Ancak yazılı içeriğin çevrimiçi yayınlandığı durumlarda, şu şekilde asıl makaleye gönderme yapan bir ibare eklenmesi gerekmektedir:
(c) Müjde Birliği. Asıl makaleye şuradan erişebilirsiniz: https://mujdebirligi.com/makaleler/mesihe-donme/dogru-bir-mesihe-donme-doktrininin-hafife-alinan-pastorel-gucu/