Yıllarınızı sadakat ve ısrarla topluluğunuza uyanış gelmesi için dua etmeye harcasanız ve bir gün, beklenmedik bir şekilde, Tanrı çarpıcı bir biçimde dualarınıza cevap verse nasıl olurdu?
Şehrinizdeki kiliselerde her gün insanlar Tanrı Sözü’nden Müjde’yi duymak için kiliseleri doldurmaya başlıyor. Sokaklarda, iş yerlerinde, sınıflarda ve şehrin her yerindeki evlerde, daha önceleri çekingen olan kilise üyeleri şimdi sadakatle Müjde’yi ilan ediyorlar ve hızlı bir şekilde meyve ortaya çıkıyor. Yaşamlar değişiyor, evlilikler kurtuluyor ve en önemlisi de Tanrı’nın düşmanları birer birer isyan silahlarını yere bırakıyor ve merhametli Oğul’a sığınıyorlar.
Ya bütün bunlar sizin yaşadığınız şehirde şu anda, gözlerinizin önünde, sizin kilisenizden birkaç sokak ötedeki başka bir kardeşin kilisesinde olsaydı?
Verilmesi gereken karşılığı hepimiz biliyoruzdur herhalde ancak övgü ve sevinç sözlerinin boğazımızda takılıp kalması muhtemel.
Böyle bir şey daha önce gerçekleşti. 1839’da Robert Murray M’Cheyne birkaç aylık bir hizmet seyahatindeyken, kendi kilisesinde konuk bir vaizin gözetiminde büyük bir uyanış olduğunu öğrenmişti. Kendi hizmetlerimiz yerine, Tanrı’nın Ruhu’nun başkalarının hizmetlerini bereketlediğini gördüğümüzde, sevgimizin gerçek doğasıyla ilgili bazı çok önemli şeyler açıkça görünür hale gelir.
“DİOTREFİS, EN ÜSTÜN OLMA NİYETİYLE SEVEN KİŞİ”
Elbette kıskançlık ve sevinç duyma arasındaki savaş yeni değildir. Elçi Yuhanna üçüncü mektubunda bu konudan bahseder (3. Yuh.). Burada, beş ve on birinci ayetler arasında, Yuhanna bizleri iki kişiyle tanıştırıyor: Gayus ve Diotrefis.
Gayus, İsa’yı sevdiği için, başka kiliseler tarafından gönderilen sadık işçilere konuksever davranıp onları desteklemektedir (5-8. ayetler).
Diotrefis’e gelince, o pek böyle biri değildir. Diotrefis bu işçilere konuksever davranmak istemez ve sebebi de basittir: Yuhanna bize, Diotrefis’in “en üstün olma sevdasında” olduğunu söylüyor (9. ayet). Yapan kişi kendi olmadığı sürece, Müjde işinin yapıldığını görmek istemiyor. Kendi meyvesi olmadıkça, hiçbir meyveden sevinç duymuyor. Rekabete tahammülü yok. Diotrefis’in eylemleri ve tavırları, Yuhanna’nın açıkça söylediği gibi “kötü”dür (11. ayet).
Kötü. Güçlü bir kelime. Açık konuşmak gerekirse, Diotrefis’le ilgili beni en çok korkutan şey, bu kötü sıfatını haklı çıkarmak için, bize Diotrefis’in sağlam bir doktrine sahip olmadığıyla ilgili hiçbir şey söylenmemektedir. Herhangi bir sapkınlıktan veya Mesih’le ilgili görüşlerindeki bir yetersizlikten bahsedilmiyor. Bildiğimiz kadarıyla Diotrefis’in teolojisi, kâğıt üstünde doğru görünüyordu. Ancak rekabetçi ruhu, Müjde’ye duyması gereken sevginin aslında yalnızca kendi grubuna ve kendi hizmetine yönelik bir sevgi olduğunu ve kökünde de kendisine duyduğu bir sevgi olduğunu ortaya çıkardı. Tıpkı diğer putperestler gibi.
ÜSTÜ HİÇ DE KAPALI OLMAYAN BİR NOKTA
Bu makalenin üstü hiç de kapalı olmayan noktası şudur: Diotrefis gibi olmayın! Bunun yerine, iyi olanı taklit edin. Yani Müjde’yi yücelten ve rekabetçi olmayan Gayus’un ruhuna sahip olun.
Peki, bu neden bu kadar önemli? Çünkü sadece yüreğiniz değil, Müjde’nin dünyanın gözündeki değeri de tehlike altındadır.
Dinleyin, Tanrı’yı Müjde’nin kilisenizdeki bereketleri için nasıl övdüğünüz hakkında bütün gün konuşabilirsiniz. Nitekim belirli bir yere kadar bunu yapmalısınız da. Yine de her zaman, az da olsa, derinde bir yerlerde kişisel çıkar da işin içerisinde olacaktır. Sonuçta bu, sizin kilisenizdir.
Peki ya başka bir ülkedeki veya hemen yakınınızdaki kiliselerde Müjde’nin bereketleri için samimi bir şekilde Tanrı’yı övseniz nasıl olurdu? Ya İsa’nın başkalarının hizmeti aracılığıyla gerçekleştirdiği işlere karşı aynı sevinci korusanız? Böyle yaparsanız, bu sadece kendi grubunuzu, kulübünüzü, hizmetinizi değil; İsa’yı, Müjdesi’ni ve yüceliğini sevdiğinizi gösterir.
Yüreklerinizde ve üyelerimizin yüreklerinde Gayus’unki gibi bir tutuma sahip olmak, bu yüzden çok önemlidir. İsa’ya ve yüceliğine olan sevgimiz en çok, bundan hiçbir çıkarımız olmadığında dahi, Müjde’nin ilerlemesine sevindiğimiz zaman parlar.
GAYUS’UN RUHUNA NASIL SAHİP OLABİLİRİZ?
Kilisenizde ve yüreğinizde nasıl böyle bir ruha sahip olabilirsiniz? Size bununla ilgili söyleyebileceğim bazı yollar şunlardır.
1. Dua Edin ve Okuyun
Öncelikle dua edin ve okuyun. 3. Yuhanna’da belki de Müjde’nin bereketinde “çıkarsız sevinç duymak” olarak nitelendirebileceğimiz şeyin o eşsiz yüceliğini derinlemesine düşünerek işe başlayabilirsiniz. Bunun yanında Tanrı’ya nerede, kim aracılığıyla olursa olsun, içinizde Müjde’yi yayıp genişleten bir yürek yeşertmesi için dua edin. Neden mi? Çünkü İsa’nın yüceltildiğini görmek istersiniz.
2. Örnek Olun ve Öğretin
İkincisi, örnek olun ve öğretin. Diğer sadık kiliseler için isimleriyle, topluluk önünde, kürsünüzden, pazar sabahları düzenli olarak dua ederek, kilisenize bunun nasıl bir şey olduğunu gösterin. Sizinle aynı şehirde bulunan kiliseler de dahil olmak üzere, Tanrı’nın aynı Müjde’yi vaaz eden diğer kiliselere verdiği bereketler için O’nu açıkça yüceltin. Dünyanın diğer yerlerinde de Hristiyanlar ve Müjde uğruna yapılan işler için dua edin. Bu şekilde insanlarınıza Tanrı’nın egemenliğinin sizin yerel kilisenizden çok daha geniş olduğunu öğretin.
3. Destek Olun ve Kutlayın
Üçüncüsü, destek olun ve kutlayın. Sadık Gayus gibi siz de kiliseniz için kendinizin kullanabileceği parayı toplayıp bunu başka kiliselere bağışlama seviyesine kadar çıkın. Parayı diğer kiliseleri bereketlemek ve Rab adına gönderilmiş olan sadık işçileri desteklemek için kullanın (3. Yuh. 7). Yine söylüyorum, kiliseniz parasını dışarıdaki Müjde’yle ilgili işlerin desteklenmesi ve bereketlenmesi için yolladığında, bu bir megafondan “Biz İsa’yı ve O’nun yüceliğini seviyoruz, sadece kendi grubumuzu ve hizmetimizi değil” denmesi gibidir.
Kendi topluluğunuza sorumlu bir şekilde göz kulak olabilmek için kesinlikle kenara biraz para ayırmalısınız. Bunu anlıyorum. Ama gerçekten Tanrı’nın size verdiğinin tamamına ihtiyacınız var mı? Gerçekten var mı? Kilisenizin kişisel çıkar sevdasından Tanrı’nın lütfu sayesinde kurtulduğunu bildiren bir çek yazmanız, sizi özgür kılan ve Müjde’yi yansıtan bir şey olmaz mıydı? Gerçek kiliseler birbirleriyle para, üye veya görkem için rekabete girmezler. Sonuçta bütün para, bütün insanlar ve bütün görkem Tanrı’ya aittir.
DİĞER KİLİSELERİN BAŞARISI İÇİN TANRI’YI YÜCELTELİM—VE BUNU İÇTENLİKLE YAPALIM
Tanrı’nın dünyanın tamamı için büyük bir tasarısı var ve Tanrı dünyadaki işini tamamlayacak. Çocuklarını kurtaracak, onları imanda güvende tutacak ve kutsallıkta büyütecek.
Tanrı, bazen bunu bizi kullanarak yapabilir. Bazen de bunu bir yan sokağımızdaki kiliseyi kullanarak yapabilir. Mesih’in yüceliği için sevgide büyüyelim ki, her şekilde “Rab’be yücelik olsun” diyebilelim ve bunu içtenlikle söyleyelim.
Andy Johnson
Tüm içerikler aksi belirtilmedikçe Müjde Birliği’ne aittir. Kişisel amaçlar veya ticari olmayan amaçlar dahilinde, bu içerikleri özgürce kullanabilir, paylaşabilir ve çoğaltabilirsiniz. Ancak yazılı içeriğin çevrimiçi yayınlandığı durumlarda, şu şekilde asıl makaleye gönderme yapan bir ibare eklenmesi gerekmektedir:
(c) Müjde Birliği. Asıl makaleye şuradan erişebilirsiniz: https://mujdebirligi.com/makaleler/kilise-onderligi/baskalarinin-kilisesinde-de-uyanis-olmasi-icin-dua-edin/