Hazırlayan: John Piper
“Öyleyse, ‘Ne yiyeceğiz?’ ‘Ne içeceğiz?’ ya da ‘Ne giyeceğiz?’ diyerek kaygılanmayın. Uluslar hep bu şeylerin peşinden giderler. Oysa göksel Babanız bütün bunlara gereksinmeniz olduğunu bilir. Siz öncelikle O’nun egemenliğinin ve doğruluğunun ardından gidin, o zaman size bütün bunlar da verilecektir. O halde yarın için kaygılanmayın. Yarının kaygısı yarının olsun. Her günün derdi kendine yeter.” (Matta 6:31-34)
Geçtiğimiz iki günde, Matta 6:25-34’ün İsa tarafından bize yüce mücadeleyi sürdürmemiz ve kaygıdan özgür olmamız için verilen en az yedi vaadi barındırdığını gördük. Bugün son üç vaade bakacağız.
Vaat #5: “Öyleyse, ‘Ne yiyeceğiz?’ ‘Ne içeceğiz?’ ya da ‘Ne giyeceğiz?’ diyerek kaygılanmayın. Uluslar hep bu şeylerin peşinden giderler. Oysa göksel Babanız bütün bunlara gereksinmeniz olduğunu bilir.” (Matta 6:31-32)
Tanrı’nın ihtiyaçlarınızdan haberdar olmadığını düşünmeyin. O hepsini biliyor ve sizin “göksel Babanız.” O kayıtsızca, uzaktan bir yerlerden seyretmiyor. Umursuyor. En uygun zamanda ihtiyacınızı karşılamak üzere harekete geçecektir.
Vaat #6: “Siz öncelikle O’nun egemenliğinin ve doğruluğunun ardından gidin, o zaman size bütün bunlar da verilecektir.” (Matta 6:33)
Eğer özel maddi ihtiyaçlarınıza ilişkin korkuya kapılmak yerine, kendinizi bu dünyada O’nun davasına adarsanız, O da O’nun isteğini yapmak ve O’na yücelik vermek üzere ihtiyacınız olan her şeye sahip olduğunuzdan emin olacaktır. “Size bütün bunlar da verilecektir” sözünden ben bunu anlıyorum. O’nun isteğini yapmak ve O’na yücelik vermek üzere ihtiyacınız olan her yiyecek, içecek ve giyecek –ve geri kalan her şey– size verilecektir. Bu O’nun sizin için tasarısının O’nun uğruna ölmek olduğu anlamına da gelebilir ancak O, bunu O’nun görkemi uğruna yapmanız için ihtiyaç duyacağınız her şeyi sağlayacaktır.
Bu, Romalılar 8:32’deki şu vaatle benzerdir: “Öz Oğlu’nu bile esirgemeyip O’nu hepimiz için ölüme teslim eden Tanrı, O’nunla birlikte bize her şeyi bağışlamayacak mı?” Bunun devamındaysa şöyle yazar: “Mesih’in sevgisinden bizi kim ayırabilir? Sıkıntı mı, elem mi, zulüm mü, açlık mı, çıplaklık mı, tehlike mi, kılıç mı? Yazılmış olduğu gibi: ‘Senin uğruna bütün gün öldürülüyoruz; kasaplık koyun sayılıyoruz.’ Ama bizi sevenin aracılığıyla bu durumların hepsinde galiplerden üstünüz” (Romalılar 8:35-37). Açlık ve çıplaklık yaşayabiliriz. Ama galiplerden daha üstün olmak için ihtiyacımız olan her şeye sahip olacağız.
Vaat #7: “O halde yarın için kaygılanmayın. Yarının kaygısı yarının olsun. Her günün derdi kendine yeter.” (Matta 6:34)
Tanrı sizin hiçbir günde kaldırabileceğinizden daha fazlasıyla sınanmadığınızdan emin olacaktır (1. Korintliler 10:13). Sizin için çalışacaktır. Öyle ki, “gücün yaşamın boyunca sürsün” (Yasa’nın Tekrarı 33:25).
Her günün kendine ayrılan bir derdi vardır. Ama O’nun lütfuyla kaldırabileceğinizden daha fazlası değildir. Her günün her sabah tazelenen, o günün derdine yetecek bir lütfu vardır (Ağıtlar 3:22-23). O, size özel olarak lütfunu bahşetmediği hiçbir iyi işi sizden beklemez (2. Korintliler 9:8).
Tüm içerikler aksi belirtilmedikçe Müjde Birliği’ne aittir. Kişisel amaçlar veya ticari olmayan amaçlar dahilinde, bu içerikleri özgürce kullanabilir, paylaşabilir ve çoğaltabilirsiniz. Ancak yazılı içeriğin çevrimiçi yayınlandığı durumlarda, şu şekilde asıl makaleye gönderme yapan bir ibare eklenmesi gerekmektedir:
(c) Müjde Birliği. Asıl makaleye şuradan erişebilirsiniz: https://mujdebirligi.com/gunluk-ruhsal-okumalar/13-eylul-endiselenmemek-icin-7-sebep-3-kisim/