12 Eylül: Endişelenmemek İçin 7 Sebep – 2. Kısım

Hazırlayan: John Piper

“Hangi biriniz kaygılanmakla ömrünü bir anlık uzatabilir? Giyecek konusunda neden kaygılanıyorsunuz? Kır zambaklarının nasıl büyüdüğüne bakın! Ne çalışırlar, ne de iplik eğirirler. Ama size şunu söyleyeyim, bütün görkemine karşın Süleyman bile bunlardan biri gibi giyinmiş değildi. Bugün var olup yarın ocağa atılacak olan kır otunu böyle giydiren Tanrı’nın sizi de giydireceği çok daha kesin değil mi, ey kıt imanlılar?” (Matta 6:27-30)

Matta 6:25-34, İsa tarafından bize iman mücadelesini sürdürmemiz ve kaygıdan özgür olmamız için verilen en az yedi vaadi barındırmaktadır. Dün 1. ve 2. vaatlere baktık; bugünse 3. ve 4. vaatlere bakıyoruz.

Vaat #3: “Hangi biriniz kaygılanmakla ömrünü bir anlık uzatabilir?” (Matta 6:27)

Bu vaat, basitçe bizim kendi tecrübemize dayanarak da keşfedebildiğimiz bir gerçekliği ifade eden sıradan bir vaattir: Kaygılanmak size hiçbir fayda getirmez. Bu bir vaattir. Elbette asıl söylemek istediğim şey bu değil, ancak şu var ki, bazen kendimize sert davranıp şunu diyebilmemiz gerekir: “Ey canım, bu titreyiş kesinlikle faydasız. Bunun sana vaat edeceği bir şey yok. Yalnızca kendi gününü berbat etmekle kalmıyor, aynı zamanda diğer insanların gününü de berbat ediyorsun. Kurtul şundan. Tanrı’ya bırak. Sonra da işine koyul.”

Kaygının kayda değer hiçbir getirisi yoktur. Bu bir vaattir. Buna inanın. Buna göre davranın.

Vaat #4: “Kır zambaklarının nasıl büyüdüğüne bakın! Ne çalışırlar, ne de iplik eğirirler. Ama size şunu söyleyeyim, bütün görkemine karşın Süleyman bile bunlardan biri gibi giyinmiş değildi. Bugün var olup yarın ocağa atılacak olan kır otunu böyle giydiren Tanrı’nın sizi de giydireceği çok daha kesin değil mi, ey kıt imanlılar?” (Matta 6:28-30)

Kır zambaklarıyla kıyaslandığınızda, sizler Tanrı için çok daha büyük bir önceliksiniz çünkü sonsuza dek yaşayacak ve bu şekilde O’na sevgili çocukları olarak sonsuz övgüler getireceksiniz.

Bununla birlikte, Tanrı’da o denli yaratıcı bir enerji ve ilgi vardır ki, bunu yalnızca birkaç gün olmak üzere çiçeklere de bahşeder. Dolayısıyla da, aynı enerjiyi ve yaratıcı gücü sonsuza dek yaşayacak olan siz çocukları için de kesinlikle kullanacaktır. Soruysa şudur: Bu vaade inanacak ve kaygıyı bir kenara koyacak mıyız?