29 Temmuz: Tanrı’nın Şehitler İçin Tasarısı

Hazırlayan: John Piper

Onların her birine beyaz birer kaftan verildi. Kendileri gibi öldürülecek olan öbür Tanrı kullarının ve kardeşlerinin sayısı tamamlanıncaya dek kısa bir süre daha beklemeleri istendi. (Vahiy 6:11)

Hristiyanlık neredeyse üç yüz yıldır, şehitlerin kanıyla ıslanmış bir toprakta büyüyüp gelişti.

İmparator Trajan’a dek (İ.S. 98 civarları), zulüm yasal olmayan ancak izin verilen bir şeydi. Trajan’dan Decius’a kadarsa (İ.S. 250 civarları) yasaldı. Hristiyanlardan nefret eden ve onların kendi inkılapları üzerindeki etkilerinden korkan Decius’tan 311 yılında hazırlanan ilk hoşgörü fermanına dek, zulüm yasal olmakla kalmamış, aynı zamanda da yaygın ve genel bir hal almıştı.

Bir yazar bu üçüncü dönemdeki durumu şöyle tasvir etmiştir:

Korku cemaatler arasında her yere yayılmıştı ve geri dönenlerin (tehdit altındayken imanlarından vazgeçenlerin) sayısı… muazzamdı. Ancak sağlam duran ve teslim olmaktansa şehitliğe katlanmayı seçenler de yok değildi. Üstelik zulüm daha yaygın ve şiddetli hale geldikçe, Hristiyanların şevki ve direnç gücü de gittikçe artıyordu.

Dolayısıyla üç yüz yıl boyunca, Hristiyan olmak kişinin yaşamını, mal varlığını ve ailesini ciddi anlamda tehlikeye atan bir eylemdi. Neyi daha çok sevdiğinizin bir sınamasıydı. Bu sınamanın en uç noktasıysa şehitlikti.

Bu şehitliğin üzerindeyse, şehit olmak üzere tayin edilen belirli bir sayıda insanın olduğunu söyleyen, her şeye egemen bir Tanrı vardı. Bu insanların kilisenin kurulmasında ve güçlendirilmesinde özel bir rolü vardı. Sürekli olarak, Tanrı halkının, Tanrı’ya yalnızca yaşamları daha iyiye gidiyor diye hizmet ettiğini söyleyen Şeytan’ın ağzının kapanmasında özel rolleri vardı. Eyüp 1:9-1’un ana fikri budur.

Şehitlik kazara olan bir şey değildir. Tanrı’nın gardının düşmesi değildir. Sürpriz değildir. Ayrıca asla ve asla, Mesih’in davasının taktiksel anlamda mağlup olması da değildir.

Mağlubiyet gibi görünebilir. Ancak şehitlik, bu dünyadaki hiçbir taktik uzmanının çözemeyeceği veya tasarlayamayacağı göksel tasarının bir parçasıdır. Ayrıca bu tasarı, Tanrı’nın her şeye yeten lütfuna olan imanlarıyla sona dek dayanan kişilerin zaferi olacaktır.