Hiç hizmet odaklı iş yapmayı düşündünüz mü? Düşünmelisiniz. Bunun uygulamada nasıl göründüğüyle ilgili size birkaç canlı örnek vereyim.
Yakın zamanda, Washington, DC’de bulunan, pastörlerinden biri olduğum kilisenin eski bir üyesiyle Londra’da bir Asya füzyon restoranında oturuyordum. Kendisi ve genç olan ailesi bir yıl kadar önce Londra’ya, özellikle de civarda yardıma ihtiyacı olan bir kiliseyle ilgilenmek için taşınmışlardı. Bunu normal bir işi olan sadık bir kilise üyesi olarak yapacaktı. Topluluğa kısa bir süre önce ihtiyar olarak atanmıştı ve pastörü (aynı zamanda benim de dostum) daha sonra bu sadık ailenin varlığının, işlenmesi zor olan bu Hristiyanlık-sonrası Londra topraklarında emek göstermeye devam edebilmesi için kendisine destek olduğunu söyledi.
Örneklerden biri bu. Başka bir örnek daha vereyim. Sadece bir ay önce, Orta Asya’nın sıkıntılı bir sokağında çok da rağbet görmeyen bir kebap restoranında oturuyordum. DC’deki kilisemizden başka bir genç aileyi ziyaret etmekteydim. Onlar da yakın zamanda işlerini taşıyarak, IŞİD çatışmalarının yakınında bir şehre taşınmışlardı. Kendilerinden bir yıl önce gönderilmiş tam-zamanlı hizmet eden bir aileye eşlik ediyorlardı. Kendilerini tam-zamanlı kilise kurma işçileri olarak görmemişlerdi. Mültecilere eğitim vermeye yönelik kâr amacı gütmeyen işlerini çok seviyorlardı. Ama kısa sürede, küçük uluslararası kiliselerine yararlı olmaya başladılar. Elbette etraflarında birçok ruhsal mücadele mevcuttu ama bu aile kendi geleceği konusunda heyecanlı görünüyordu.
Yirmi yıldır bu tür senaryoların tekrar tekrar gerçekleştiğini izlemek benim için bir zevk oldu. Sıradan insanlar, becerilerini ve mesleklerini Müjde işini desteklemek için nasıl kullanacaklarını zorlu bölgelerde öğreniyorlar ve bunu kilise kuran kişiler veya “işçiler” olarak değil, sıradan, sadık Hristiyanlar olarak yapıyorlar.
Bu tür faaliyetlere Hizmet Odaklı İş Yapma, Çadırcılar veya Gezgin Pazar Profesyonelleri gibi birçok farklı isim verilmiştir. Bazı terimler diğerlerine göre daha iyidir ve bazılarında da bize pek de faydası dokunmayan teolojik sorunlar vardır. Ancak hepsi, aynı fikrin farklı bir şeklidir: Bir kültüre pazar (ticari saha) aracılığıyla giriş yapan Hristiyanlar, meslek olarak hizmet edenlerin sahip olmadığı bazı erişim kolaylıklarına ve aynı zamanda da finansal ve ilişkisel avantajlara sahip olabilirler. Ayrıca bu kişiler zorlu bölgelerde tam-zamanlı hizmet eden kişilerin hizmetlerine de yardımcı olabilirler.
Eğer daha önce pazarda yeri olan işinizi Müjde için başka ülkelere taşımayı düşünmediyseniz, belki de şimdi düşünebilirsiniz. Yirmi yıl boyunca bu tip hizmetlere insanları teşvik ederken gözlemlediğim birkaç şey var:
1. Topluluğa olan ihtiyacınızı fark edin.
İnsanlar başka ülkelere Müjde için taşınmayı düşünmeye başladıklarında, bazıları hiç ulaşılmamış, Müjde’nin duyulmadığı yerlerde birer öncü olarak çalışmayı hayal eder. Bunun yerine, çoğu kişi başka bir ülkede zaten kurulmuş olan bir kiliseye katılmayı düşünmelidir, hiç ulaşılmamış yerlerde yeni patikalar açmayı değil. Herkesin bir topluluğa, hesap verme sorumluluğuna ve hizmette yardıma ihtiyacı vardır. 10,000 mil ötedeki topluluktan gelen bir destek, pek ideal bir şey değildir. Bunun yerine, anladığınız dili konuşan iyi bir yerel kilisenin olduğu veya en azından bu boşluğu doldurabilecek çok güçlü bir yerel hizmet takımının bulunduğu bir yere gitmelisiniz. Hem haftada 40 saatten fazla çalışacak hem de yeni bir kültürde kilisenin yokluğunda kendini ve ailesini geçindirebilecek az kişi vardır.
2. Yerel kilisenin hizmet için her yerde bir zemin teşkil ettiğini fark edin.
Yalnızca anladığınız bir dili konuşan sağlıklı bir yerel kilisenin olduğu yere taşınmayı düşünmemeli, daha da iyisi, aynı zamanda hizmetinizin odak noktası olarak bu kiliseye destek olmalısınız. En bariz meyveler verdiklerini gördüğüm Hristiyan iş insanları, tam da böyle yapıyorlar.
Bir yerel imanlı topluluğunun paydaşlığı, iş birliği ve tanıklığı aracılığıyla ne kadar çok meyve veren hizmetlerin yapıldığını anlamak çoğu zaman zordur. Ancak bahsettiğimiz meyveler bu yeni kültürde çok daha görünür olabilir. Yerel topluluğun öğretişi, sosyal ağları ve toplu olarak verdikleri tanıklık, mesleğimizde kişisel olarak ortaya koyduğumuzdan çok daha büyük ve güçlü bir Müjde resmi ortaya koyar. Evet, bazı yerlerde el ele verilecek herhangi bir kilise henüz kurulmamış olabilir ve bazı yerlerde Hristiyan iş insanları yalnızca birkaç hizmetkâr aileyle toplanmak zorunda olabilirler. Ancak kişilerin yaşamlarının ve hizmetlerinin merkezinde mevcut bir yerel kilise olduğunda, çoğu kişi ruhsal olarak büyümektedir. Dünyanın her yerinde bunun gibi küçük kiliseler vardır.
3. Olumlu ve gerçekçi beklentilere sahip olun.
Çoğu Hristiyan, bir yerel kilisenin tam-zamanlı kadro üyesi olmayı istemez veya bunun için kendini yeterli hissetmez. Birçoğu da Tanrı’nın kendilerine verdiği yaşam stilinden ve ilişkilerden gayet mutludur. Ben şahsen hayatımın neredeyse yirmi yılını bir iş sahibi veya iş elemanı olarak geçirdim ve hayatımın bu döneminde de bir Hristiyan olarak büyük sevinç duydum. Ama yine de, bu şekilde çalışan insanların tam-zamanlı kilise kadrosu üyelerine göre hizmete ayırabileceği çok daha az zamanı olacaktır.
Aynısı Müjde’yle ilgili işlere destek olmak için kendi işlerini başka ülkelere taşıyan insanlar için de geçerlidir. Dili öğrenmek için ve hizmete birçok yönden destek olmak için tam-zamanlı bir hizmetkâr kadar vakit bulamazlar. İyi haberse şu ki, eğer bu kişiler Kutsal Kitap’ı takip eden Hristiyanların tek tük bulunduğu bir yerdeyseler, sıradan bir meslek icra ediyor olmaları çok daha uygun bir şey olabilir.
4. Bunun, neden bir Müjde hizmetkârı olarak gönderilmekle aynı şey olmadığını anlayın.
3. Yuhanna’da Elçi Yuhanna, Hristiyanların tarih boyunca “Müjde hizmetkârı” olarak nitelendirdiği insan tipini tanımlıyor. Bu kişi, Mesih’in adını duyurmak için bir kilise tarafından gönderilmiş olan ve maddi anlamda kiliseye (putperestlere değil) bağlı olan bir insandır. Üstelik Yuhanna, (zorlayıcı bir ifade olan “gerek” kelimesini kullanarak) Hristiyanlara böyle kişilere destek olmalarını ve Müjde gerçeğinde onlarla iş birliği içerisinde olmalarını buyurmaktadır.
Başka bir deyişle, bir kişinin bir kiliseye veya hizmet takımına destek olmak için işini başka bir ülkeye taşıması, bir Müjde hizmetkârı olmakla aynı şey değildir ancak kesinlikle değerlidir. Bazılarının bu ayrımdan dolayı kırılacağının farkındayım. Ama çoğumuzun bunu anlayacağını düşünüyorum. Herkes kilisede öğretmen veya ihtiyar değildir ama yine de herkes değerli bir rol oynar (1. Kor. 12:12-31). “Tanrı bedenin her üyesini dilediği biçimde bedene yerleştirmiştir.” Mesih’in işinde bir bereket olmak için, kilisede özel bir unvana veya göreve sahip olmanız gerekmez.
5. Hizmet odaklı iş yapmanın neden bu kadar iyi bir şey olduğunu anlayın.
Çoğumuz bir meslek aracılığıyla hayatımızı idame ettirmek zorundayız. Çoğumuz asla tam-zamanlı bir şekilde Müjde işinde çalışmanın getirdiği faydaları (ve yükleri) tadamayacağız. 1. ve 2. Selanikliler sıradan, kendini idame ettiren Hristiyan yaşamının normalliğini ve güzelliğini çok açık bir şekilde resmetmektedir. Ancak çoğumuz nerede yaşayabileceğimizi seçebiliriz. Bu noktada Hristiyan özgürlüğü bizlere geniş bir seçenekler yelpazesi sunuyor. Bazılarımız çok sevdiği bir kiliseyi, şehrin diğer yakasında yeni kurulmakta olan bir kiliseye yardım etmek için bırakmayı seçebilir. Bazılarıysa, bu onlar için heyecan verici yeni iş imkânlarını kaçırmak anlamına bile gelse, bulundukları kilisede kalıcı olmayı seçebilir. Bazıları yaşamlarını kökten değiştirip Müjde emektarlarının az olduğu yerlerde Müjde işini teşvik etmek için başka bir ülkeye taşınmayı seçebilir. Bunların hepsi harika seçimler. Hepsi Tanrı’nın kendi kilisesini olgunlaştırmak ve Müjdesi’ni yaymak adına uygun gördüğü normal yolların birer parçasıdırlar. Dolayısıyla, sizler için neyin mümkün olduğunu ve yaşamınızın en çok nerede meyve verebileceğini düşünün.
6. Kendinizi değerlendirmek ve seçenekleri incelemek için yardım alın.
Hristiyanlar halihazırda ruhsal anlamda büyümekte oldukları bir kiliseyi bırakıp işleriyle birlikte başka bir yere taşınmadan önce, çok dikkatli bir şekilde düşünmelidirler. Ruhsal sağlık hafife alınacak bir mesele değildir. Ancak bu, başka bir kültürde Müjde’ye tanıklık etmek için bulunduğu yerden taşınmayı düşünen Hristiyanlar için özellikle geçerlidir. Bunu herkes yapmamalıdır. Güvendiğimiz arkadaşlarımızın bize olduğumuz yerde kalmamızı söylemelerine açık olmamız gerekir. Bu noktada iyi denebilecek adaylar, hizmette lokomotif olacak Hristiyanlardır, ihtiyaç ve mücadele içerisinde yoğun bir pastör bakımına muhtaç olan Hristiyanlar değil. Böylesi bir geribildirim duymak, büyük bir alçakgönüllülük gerektirir. Bazılarımızın olduğu yerde kalması ve büyümeye devam etmesi şimdilik alınabilecek en elverişli karar olabilir.
Müjde odaklı bir şekilde taşınmayı düşünenler içinse alçakgönüllülük, bütün dünyayı avucunuzun içindeymiş gibi görmektense, yardım alarak birkaç ülkeyi değerlendirmek anlamına gelebilir. Kilisenizin zaten hizmet yatırımları yapmakta olduğu bir ülkeyi düşünmekle işe başlayın. Taşınmayı düşündüğünüz şehirde uluslararası bir kilise veya sağlam bir hizmet takımı var mı? Bu toplulukla nasıl bütünleşebilir ve liderlere nasıl teşvik olabilirsiniz? Bu ilk seçeneğiniz olmayabilir ancak sonunda doğru insanlarla çalışmanın, en mükemmel yeri bulup seçmekten neredeyse her zaman daha önemli olduğunu siz de anlarsınız.
Kilisenizin zaten iş birliği yaptığı hizmet organizasyonlarını ve onların kaynakları olup olmadığını düşünün. Kendi kilisem, International Mission Board of the Southern Baptist Convention (Güney Baptist Konvansiyonu Uluslararası Hizmetler Heyeti) organizasyonuyla çalışıyor. Bu hizmet organizasyonunda, seçtikleri bazı şehirlerde kiliselerin, kendi üyelerinin mesleklerini tam-zamanlı hizmetkârlara destek olmak için nasıl kullanabileceğini öğrenmesine yardımcı olmayı hedefleyen, Global Cities Initiative (Küresel Şehirler İnisiyatifi) isminde bir program var. Kendi kilisenizdeki Müjde hizmetkârları veya organizasyonlar da buna benzer bir destek sunabilirler.
7. Hizmet odaklı iş yapmak bir “altın anahtar” değildir. Peki altın anahtar nedir?
Taşınma işine girişenlerin çoğu, bir iş bulup başka bir ülkeye taşınmanın ne kadar çok emek gerektirdiğini derhal anlarlar. Oraya varınca da insanlar bazen yaşamlarının aslında memleketlerindeki yaşamlarına ne kadar benzediğini fark eder ve dolayısıyla hayal kırıklığına uğrarlar. Çocuklara bakarsınız, işe gidersiniz, komşularla tanışırsınız, fırsat olduğunda Müjde’yle ilgili konuşursunuz, yerel kilisedeki hizmeti sürdürürsünüz, tohum ekmeye devam edersiniz ve umutla beklersiniz. Ancak şimdi, dil engeli ve kültür her şeyi memlekettekinden daha da yavaş bir hale getirmektedir.
Bir strateji olarak hizmet odaklı iş yapmak, hizmette bir devrim yaratıp her şeyi kolaylaştıracak bir “altın anahtar” değildir.
Ancak bir şeyin hızlı ve kolay bir şekilde Müjde’de meyve almayı garantilememesi, o şeyi kötü yapmaz. Yalnızca hizmeti gerçek ve normal kılar. Nitekim Kutsal Kitap da bizden aksini beklememizi istememektedir.
Biz Söz’e bağlı kalıp Müjde’yi el üstünde tuttukça, kutsal ve sevgi dolu yaşamlar sürdükçe, Müjde’yi dünyaya duyurup kilisedekileri yetiştirdikçe, pastörler yetiştirerek hizmetkârlar yollayıp yeni kiliseler kurdukça ve herkesi Tanrı’ya sadık yaşamlara davet edip teşvik ettikçe, Tanrı da bizim sıradan çabalarımızın sıra dışı sonuçları olacağını vaat ediyor. Tanrı’nın ellerinde küçük ve sıradan bir sadakatin, sonsuz etkileri vardır.
Dolayısıyla belki de siz veya kilisenizden biri, on kişiden birinin değil de, milyonda bir kişinin sadık bir Hristiyan olduğu bir yerde, imanlılarla paydaşlık içerisinde o sıradan hayatı sürdürmeye devam edebilirsiniz. Ne düşünüyorsunuz?
Sıradan armağanlarınız ve yetenekleriniz, Malezya’daki, Londra’daki, İstanbul’daki ya da Dubai’deki bir topluluk için bir hazine olabilir. Evet, yine de kiliseler tarafından gönderilen tam-zamanlı hizmetkârlara büyük bir ihtiyaç olacaktır. Evet, böyle bir hizmet dünyayı Mesih’e açacak tek araç olmayabilir. Bu strateji, kesinlikle Müjde’nin hiç duyulmadığı yerler için veya tek başlarına gidenler için değildir. Ancak bu belki de birçok Hristiyan için, Mesih’in kendi yüceliğini evrene göstermek adına halkının o basit ve sıradan sadakatini kullandığı bilge planı içerisinde küçük, görkemli bir yer bulmak için bir adımdır (Ef. 3:10). Üstelik bu, işinizi yapmak ve yaşamınızı geçirmek için hiç de kötü bir yol değildir.
Andy Johnson
Tüm içerikler aksi belirtilmedikçe Müjde Birliği’ne aittir. Kişisel amaçlar veya ticari olmayan amaçlar dahilinde, bu içerikleri özgürce kullanabilir, paylaşabilir ve çoğaltabilirsiniz. Ancak yazılı içeriğin çevrimiçi yayınlandığı durumlarda, şu şekilde asıl makaleye gönderme yapan bir ibare eklenmesi gerekmektedir:
(c) Müjde Birliği. Asıl makaleye şuradan erişebilirsiniz: https://mujdebirligi.com/makaleler/mujde-hizmetleri/isinizi-baska-ulkelere-goturun-hizmet-odakli-is-fikrine-giris/