Hazırlayan: Greg Morse
Hiçbir dostunuzun sözlerinden ötürü son derece şaşkına uğradığınız oldu mu?
Geçen günlerde, bir arkadaşımla birlikte spor yapıyordum. Onunla dua yaşamımın ne kadar kuru olduğunu, Tanrı’yla az zaman geçirdiğimi ve ruhumun bana solgun geldiğini paylaştım. Gönülsüz bahanelerimi nazikçe dinledikten sonra, egzersizini durdurdu, bana döndü ve şöyle dedi: “Kardeşim, seni seviyorum ama bu kabul edilemez. İnsanlar seni örnek alıyor. Senin de Mesih’i örnek alman gerekir. Bu bir tercih meselesi değil.”
Kabul edilemez.
Kibrimin yaşadığı bu saldırının hemen ardından, beni bir şükran ve rahatlama aldı. Sonunda, uzun süredir kaçmakta olduğum gerçek –kaçmakta olduğum Tanrı– beni yakalamıştı. Tanrı bir dostumun dürüstlüğünü beni ruhsal aylaklıktan uyandırmak için kullandı.
Dostun Açtığı Yaralar
Dostlarımızı düşündüğümüzde, genellikle doğal olarak sevdiğimiz, bizi seven ve bizimle benzer şeyleri seven kişileri düşünürüz. Bizi teşvik edecek, rahatlatacak ve destekleyecek arkadaşlara sahip olmayı umarız. Ancak ya bizi yaralamaya razı olan arkadaşlara sahip olmak için dua etmek?
Düşmanın öpücükleri aldatıcıdır ama dostun seni iyiliğin için yaralar. (Süleyman’ın Özdeyişleri 27:6)
Gerçek dostlar bir şeyi ispatlamak veya bizimle hesaplaşmak için bizi sözleriyle yaralayan gangsterler değildir. Tanrı yolunda yürüyen dostlar acil durum doktorları gibidirler. Dikkatlice oluşturduğumuz bahaneleri ortaya çıkarıp sökerler ve bizi yaşama geri döndürürler. Bizi iyiliğimiz için yaralarlar.
Elbette, dostların bundan daha fazlası olmaları gerekir. Sonuçta bizi her gün şaşkına uğratacak hâlleri yoktur. Ancak politik doğruculuğun ve eleştiriye karşı fazla hassasiyetin olduğu günümüz dünyasında, böylesine cüret sahibi dostlar pek hoş karşılanmamakta ve dolayısıyla soyları da tükenmektedir. Hatta bu durum kilise içinde bile geçerlidir.
Zararsız Dostlar Günahımıza Tehlike Oluştururlar
Ruhunuzun uzun dönemdeki iyiliği için, kibrinizi şu anki dönemde yaralamaya razı olan dostlara ihtiyacınız vardır.
Dünya bizim sonsuz iyiliğimizi hiç mi hiç umursamaz. Tanrı yolunda yürümeyen dostlar bizi alkışlarla yıkıma götürürler. Pohpohlu öpücükler verirler. Bunlar Ruh Emici’nin öpücükleri gibidir. Egomuzu yavaş yavaş kaynatırlar, bize duymamız gerekenleri değil, duymak istediklerimizi söylerler. Aralarından en içten ve en ahlaklı olanları bile, Tanrı’dan uzağa yelken açmaktadır. Bu yüzden de gemimizin batmaması için mürettebatımızın Hristiyan yoldaşlardan –bir bedenden– oluşması gerekir. Yarışı bitirmek bireysel bir gayretle olmaz ve söz konusu olan, sonsuzluğumuzdur.
Gerçek dostlarımızın bizde açtıkları ve bizi nihai yaradan koruyan iman dolu yaraları için Tanrı’ya hamt olsun. Bu dostlarımız bize yalın bir şekilde, “Yıkımla oynuyorsun!” veya “Ruhsal aylaklık kabul edilemez!” derler. Bize çetin sorular soran, omuzlarımızdaki fısıldayan yılanı ezen ve anlık duygularımızdan ziyade bizim sonsuzluktaki ruhumuzu düşünen dostlarımız – işte bu dostlar gerçek dostlardır.
Böyle dostlar edinin. Böyle dostlara teşekkür edin. Böyle dostları örnek alın. Bu dostlar, bir arkadaşımın tabiriyle, Tanrı’nın size olan “toplumsal lütfudur.”
İsa Ne Derdi?
İsa kendi takipçilerine dost demektedir (Yuhanna 15:14). Bazılarımızın pek fazla yol arkadaşı yoktur ama Mesih’te en Gerçek Dost’a sahibiz ve dostluğa anlam veren de O’dur. Ama iki bin yıl önce yaşasaydık, Tanrı Oğlu’yla yaşamaktan ilk etapta düşündüğümüz kadar keyif almayabilirdik. İsa kendi dostlarının ruhuna şifa olabilmek amacıyla onları yaralamaktan hiç çekinmedi.
O, bizim çevremizi gücendirmeyen sevimliliklerimizi pek takip etmedi. Hem kendi takipçilerini hem de Ferisiler’i aynı şekilde azarladı. Bizi gücendirecek şeyler söylemekten geri durmazdı. Kurnazlığı, pohpohlaması yoktu. Doğruya doğru, eğriye eğri ve günaha da “günah” dedi. Elbette bunu her zaman sevgiyle ve her zaman gerçekle yaptı.
Ancak inanılmaz olan şey, aynı zamanda İsa’nın kendi dostları için yaralanmış olduğudur (Yuhanna 15:13).
Uzaktan dostlarının ruhsal durumunu yoklayıp bununla yetinmedi. Hem sözle hem de eylemle sevdi. Uyumakta olan öğrencileri azarladı ve bir an Petrus’a “Şeytan” dedi. Ancak bu anın devamında, onlar için kendi canını verecekti (Matta 16:23; 26:36-46; 27:24-56).
İsa kendine ait olanları hem teselli edici sözlerle, hem teşvik edici sözlerle, hem yaşam veren sözlerle, hem de çetin sözlerle sevdi ve sarf ettiği her bir keskin söze, bedenini delen üç çiviyle ve etini kesen dikenli bir taçla arka çıktı. Hepsi, dostlarının sonsuz iyiliği içindi. Dostlarını, onlara yardım etmek için incitti. Onlara şifa verebilmek için kendi arkadaşları uğruna yaralandı (Yeşaya 53:5).
İsa Gibi Dostlar
Tanrı’ya bize İsa gibi dostlar verdiği zamanlarda şükretmeli ve bize daha da fazlalarını göndermesi için dua etmeliyiz.
1. Sevgiyle yaralayan dostlar için dua edin.
Bize her zaman böyle gelmese de, bu dostlar Tanrı’dan iyi birer armağandırlar. Ruhunuzun böyle dostlara ihtiyacı vardır. Tanrı’dan böyle dostlar dileyin.
2. Sizi ruhça geliştirecek dostlar için dua edin.
Sadece yaralanmak değil, aynı zamanda ruhça geliştirilmek de isteriz. Çetin sözlerin yanı sıra aynı zamanda teşvikle, onayla ve eylemlerle sevilmek isteriz (1. Selanikliler 5:11; 1. Yuhanna 3:18).
3. Sizi, sizi yaralayacak kadar seven dostlara teşekkür edin.
Gerçeği sevgiyle söylemek, duyan kişi olan size ne kadar rahatsız edici ve garip geliyorsa, söyleyen dostunuza da çoğunlukla aynı şekilde hissettirecektir. Ayrıca sizin tarafınızdan kınanmaktan veya reddedilmekten korkuyor da olabilirler. Bu nedenle konuşma cesareti gösterdikleri zaman, mükemmel bir konuşma sergileyemeseler bile, onlara teşekkür edin.
4. Yaralara davetkâr olun.
Arkadaşlarınıza size karşı zayıflıklarınız ve kör noktalarınız konusunda dürüst olmalarını söyleyin. Mesih’in bizim için yaralandığını ve böylece bizim de yaralara davetkâr olabileceğimizi, kimliğimizin O olduğunu bilin. Şöyle diyelim:
Doğru insan bana vursa, iyilik sayılır. Azarlasa, başa sürülen yağ gibidir; başım reddetmez onu. (Mezmurlar 141:5)
5. Sevgiyle yaralayan bir dost olun.
İbraniler mektubunun yazarı bizi diri Tanrı’dan uzaklaştıran imansız yüreklerden kaçınmaya çağırmaktadır (İbraniler 3:12). Nasıl uzaklaşmayız? “Bugün diye bilinen günler sürdükçe birbirinize öğüt verin. Böylece, hiçbiriniz günah aldatıcılığıyla yüreğini katılaştırmasın” (İbraniler 3:13 – Thomas Cosmades Çevirisi).
Gün bugündür. Hangi imanlılara öğütte bulunacaksınız? Cesur olun ve zamanı geldiğinde gerçeği sevgiyle konuşun (Efesliler 4:15).
Tüm içerikler aksi belirtilmedikçe Müjde Birliği’ne aittir. Kişisel amaçlar veya ticari olmayan amaçlar dahilinde, bu içerikleri özgürce kullanabilir, paylaşabilir ve çoğaltabilirsiniz. Ancak yazılı içeriğin çevrimiçi yayınlandığı durumlarda, şu şekilde asıl makaleye gönderme yapan bir ibare eklenmesi gerekmektedir:
(c) Müjde Birliği. Asıl makaleye şuradan erişebilirsiniz: https://mujdebirligi.com/makaleler/sizi-yaralayacak-bir-dost-edinin/