Hazırlayan: Jon Bloom
Bu nedenle zihinlerinizi eyleme hazırlayıp ayık kalarak umudunuzu tümüyle İsa Mesih’in görünmesiyle size sağlanacak olan lütfa bağlayın. (1. Petrus 1:13)
Huzur diyarınız geliyor. Düşündüğünüzden daha yakın bir zamanda “çürümez, lekesiz, solmaz bir mirasa” kavuşacaksınız (1. Petrus 1:4). Huzurunuz geldiğindeyse, imanınızın neden altından da değerli olduğunu anlayacaksınız (1. Petrus 1:7). Petrus umudunuzu tümüyle buraya bağlamanızı istiyor.
Ancak bugün bir savaş zamanıdır, barış değil. İman zamanıdır, gözle görme zamanı değil. İmanınızın içtenliğini sınayan zorlu denemeler zamanıdır (1. Petrus 1:6-7). Dolayısıyla da, savaş eylemi için hazırlanma, ayık kalma zamanıdır.
Bugünkü savaşınız “ete ve kana” (insanlara) karşı değil, kötülüğün aldatıcı güçlerine (Efesliler 6:12) ve içimizde yer etmekte olan günahın aldatıcılığına karşıdır (İbraniler 3:13). Bu iki güç, duygularınızı size karşı kullanmaya çalışacaktır. Bu nedenle, bu güçlere karşı daha etkili bir biçimde savaşmak ve onlarla ne zaman yüzleşeceğinizi bilmeniz için, savaşa hazırlık anlamında, duygularınızın maksadını hatırlamanız faydalı olabilir.
Tanrı duygularınızı birer ölçü olarak yarattı, rehber olarak değil. Size dikte etmek üzere değil, size bildiride bulunmak üzere tasarlandılar. Duygularınızın genel gidişatı (kafein yüklü veya uykudan mahrum anlar değil!) umudunuzun nerede olduğunu okuyabilmenizi sağlar çünkü neye, ne kadar inandığınız ve değer verdiğinizle bağlantılıdırlar. Bu nedenle zevk (Mezmurlar 37:4), sevgi (Romalılar 12:10), korku (Luka 12:5), öfke (Mezmurlar 37:8), sevinç (Mezmurlar 5:11) vs. duygular Kutsal Kitap’ta oldukça önemlidir. Yüreğinizin neyi sevdiğini, neye güvendiğini ve neyden korktuğunu açığa çıkarırlar. Desiring God Hizmetleri’nde biz şöyle demeyi tercih ediyoruz: Zevk, hazinenizin ölçüsüdür. Çünkü zevk duygusu size neyi sevdiğinizi gösteren bir ölçüttür.
Ama duygularımız düşmüş doğamızla ve de yeniden doğmuş doğamızla yoğrulduğundan, günah ve Şeytan’ın bunlara erişimi olmaktadır ve bunları Tanrı’ya sadakatsiz bir biçimde davranalım diye bizi manipüle etmeye çalışmak için kullanacaklardır. Bu yüzden ayartılara göstereceğimiz duygusal tepkiler bildirilerden ziyade (sana şöyle söyleniyor), buyruklar gibi görünebilmektedirler (şunu şunu yapmalısın). Ama unutmayın, bu aldatmadır.
Duygular buyruk değildir; sizin patronunuz değildirler. Onlar bildirilerdir; raporlardır. Pavlus bu yüzden şöyle yazmıştır: “Bedenin tutkularına uymamak için günahın ölümlü bedenlerinizde egemenlik sürmesine izin vermeyin” (Romalılar 6:12).
Bu nedenle bugün hazırlanın: “Ayık ve uyanık olun. Düşmanınız İblis kükreyen aslan gibi yutacak birini arayarak dolaşıyor” (1. Petrus 5:8). Size vaatlerde ve/veya tehditlerde bulunacaktır. Muhtemelen sizin zayıf imansızlık bölgelerinizi bulup oralara dokunmaya çalışacaktır. Bunun sonunda siz de duygularınızın yanlış yöne doğru sürüklendiğini görebilirsiniz.
Bu olduğunda, aşırı etkilenmeyin. Duygularınızın birer ölçü olduğunu, rehber olmadığını hatırlayın. Onlar size saldırının nereye yapıldığını anlatsınlar ve siz de böylece bu saldırıya doğru vaatlerle karşılık verin. İhtiyacınız varsa da dua, bakış açısı veya öğüt bulabilmek için güvendiğiniz bir dostunuza gidin.
Ayrıca hatırlayın ki, bu “geçici, hafif sıkıntılarımız bize, ağırlıkta hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak kadar büyük, sonsuz bir yücelik kazandırmaktadır” (2. Korintliler 4:17) ve çok yakında, hepsi son bulacaktır. Ve sizin Büyük Ödülünüz olan Tanrı, daha fazlasını aramayacağınız mirasınız olacaktır.
Umudunuzu tümüyle buna bağlayın.
Tüm içerikler aksi belirtilmedikçe Müjde Birliği’ne aittir. Kişisel amaçlar veya ticari olmayan amaçlar dahilinde, bu içerikleri özgürce kullanabilir, paylaşabilir ve çoğaltabilirsiniz. Ancak yazılı içeriğin çevrimiçi yayınlandığı durumlarda, şu şekilde asıl makaleye gönderme yapan bir ibare eklenmesi gerekmektedir:
(c) Müjde Birliği. Asıl makaleye şuradan erişebilirsiniz: https://mujdebirligi.com/makaleler/hristiyan-yasami/duygulariniz-birer-olcudur-rehber-degil/
Yorum 01