Kalan üyeler arasında ayrışmaya ve yürek burukluklarına yol açmadan, üyeleri nasıl sevgi dolu bir şekilde üyelik listesinden çıkarabiliriz? Bir pastör, gerçekten kiliseyle alakası olan kişileri yansıtmayan şişmiş üyelik listelerinden dolayı haklı olarak endişeye kapılabilir. Ancak bizzat korumaya çalıştığı insanların, yani aktif bir şekilde kiliseye katılan imanlıların listeden kişileri silme önerisine nasıl tepki vereceklerini tahmin etmek zordur.
Üye toplantılarımızın bazılarında, bir arkadaşlarının üyelikten çıkarılmasını (disiplini) önerdiğimiz sırada ben ve diğer kilise ihtiyarları, kendimizi aniden incinmiş ve üzülmüş üyeler karşısında buluverdik. Üzgün olan üyeler her seferinde aynı şeyi söylüyorlardı: “Siz ihtiyarlar fazla hızlı hareket ediyorsunuz. Elinizde yeterli bilgi yok!”
Birkaç yıl önce, önceleri meyve veren ve aktif bir üye olan “Kate” adında bir kadın, kilisemizden gittikçe memnun olmamaya başladı. Birkaç ay süresince katılım göstermesi ve insanlarla olan iletişimi azaldı. İhtiyarlar olarak, ikincil kaynaklardan bu kadının kadın-erkek rollerinin birbirini tamamlayıcı nitelikte olduğu yönündeki görüşümüzden ve bazı hizmet projelerinin fonlanmasıyla ilgili fikirlerimizden memnun olmadığını duyduk. Ancak kendisi bu kaygılarını hiçbir zaman herhangi bir önderle paylaşmamıştı. Bir önder ona sorduğundaysa, hoş sohbetle ve açık bir şey söylemeden geçiştiriyordu. Sonunda kendisi pastörlerimizden biriyle görüşmek istedi ve bu görüşmede üyelikten çıktığını açıkladı. Yine herhangi bir eleştiride bulunmamıştı. Baş pastörümüz durumu ihtiyarlara iletti ve onlar da bir sonraki üye toplantısında bu kişinin üyelik terkini topluluk önünde onaylamak üzere plan yaptılar. İşler tam da bu noktada karıştı!
İhtiyarlar Kate’in ayrılma dilekçesini sunduğunda, bir üye elini kaldırarak, “Kate’le daha bugün öğle yemeği yedim ve ayrılmasıyla ilgili hiçbir şey söylemedi” dedi. Başka hiçbir kanıt öne süren olmadı. Topluluk birbiriyle çelişen hikâyelerin arasında sıkışıp kaldığını hissediyordu ve bu durum ihtiyarları çok garip bir duruma soktu çünkü şimdi onların doğruluğu ve dürüstlüğü zan altınaydı. Yoksa birisi doğruyu söylemiyor muydu? İhtiyarlar Kate’i, henüz kendisi hazır değilken, dışarı mı itmeye çalışıyorlardı? Bu sevgiye yaraşır bir şey miydi? Doğru muydu?
Kate’in durumu gerçek bir ayrılma dilekçesi içeriyordu ama genel olarak bir kişi katılım sağlamadığı için disiplin altına alındığında, aktif üyelerin itiraz etmeye meyilli olduğunu görüyoruz. Katılım göstermeme, disiplin uygulamanın en zor olduğu günahlardan biridir (İbr. 10:25-26) çünkü yaygındır ve zina gibi görünür değildir. Zina etmiş olan ve tövbe etmeyen bir kişiye disiplin uygulandığında, çok az kişi buna itiraz eder. Yine de en zor ve açıkçası en tehlikeli olan kişi, kilisenin en dış halkasında, aylardır katılım göstermemiş ve ara ara diğer kiliselere takılmış ama yine de kilisedeki birkaç arkadaşıyla ilişkisini devam ettirmekte olan kişidir. Ne içeridedir ne de dışarıda! Kiliseden soğumuştur ama bir sebepten dolayı kiliseyi hâlâ bırakmamaktadır.
Kate’le yaşadığımız bu olaydan iki iyi şey çıkardık ve bunlar hem ihtiyarların hem de topluluğun içerisindeki sıkıntıyı giderdi. Birincisi, kilisemiz artık yazılı bir ayrılma dilekçesini mecbur kılıyor. Bu bir e-posta, mektup veya hatta bir not kağıdı bile olabilir. Ne olursa olsun yazılı bir şeye sahip olmak, Kate ve kendisinin aslında kiliseyi bırakmak istemediğini söyleyen arkadaşıyla yaşadığımız utanç verici dakikaları yaşama ihtimalimizi ortadan kaldırıyor.
İkincisi, kilisemiz “ilgilenilecekler listesi” adında bir liste yaptı. Bir kişinin disipline alınmasını önermeden önce bizler, bir üye toplantısında “ilgilenilecekler listesi”ne konan kişinin adını topluluğa duyururuz. Yani ihtiyarlar şunun gibi bir şey söylüyorlar: “Bill beş aydır kiliseye gelmemektedir. İhtiyar Bob ve pastör yardımcısı Ben, kendisine hem telefon hem de e-posta yoluyla ulaşmaya çalıştı. Ancak Bill hiçbirinin mesajına dönmedi. Bu nedenle kendisini “ilgilenilecekler listesi”ne koyuyoruz. Eğer Bill’le arkadaşsanız, lütfen kendisiyle irtibata geçin. Kendisine onu sevdiğimizi ve paydaşlığa bir kez daha katılması için onu teşvik ettiğimizi söyleyin. Aksi halde, düzenli olarak yaptığımız bir sonraki üyeler toplantısında, ismini katılım göstermemesi sebebiyle üyelik listesinden çıkaracağız. Bu toplantı da kilisemizde iki ayda bir gerçekleşmektedir.
Dikkat edin, kişinin ismini (Bill), kaygılarımızın sebebini (katılım göstermeme), atmış olduğumuz adımları (Bob ve Ben kendisine ulaşmaya çalıştı) ve topluluğun iki ay sonra nasıl bir beklenti içerisinde olması gerektiğini (disiplin eylemi) açıklıyoruz. Aynı zamanda konuyla ilgili yakından bilgi sahibi olanların toplantıdan sonra gelip bizimle konuşmalarını da istemekteyiz. İlgilenilecekler listesindeki isimler açıklanır ama isimler toplantıdan sonra konuşulur.
Neden bu kadar uğraşıyoruz? Birçok sefer Şeytan’ın toplantılarımızda verdiğimiz yeni ve ani disiplin kararlarını kendi çıkarına kullandığını gördük. İhtiyarlar ilgisiz bir üyeyle aylar boyunca uğraşmış olabilirler ve bugüne dek bunu sıklıkla topluluğa bundan hiç bahsetmeden yapmışızdır. Sonrasında disiplin uygulaması topluluk önüne getirilince de, bu noktada bu bilgi birçokları için çok ani olmuştur. Bazen beden bu haberi kolayca kabul etti. Ama bazen de tüm sistemlerini şoka uğrattı. Topluluk, ihtiyarların önerilerini izlemeye meyilli olduysa bile, belli bir seviyede isteksizlik gösterdiklerini de sezebilirdiniz. Cevaplanmamış sorular havada asılı kaldı ve bütün süreç topluluğun ihtiyarlara olan güvenini kötü etkiliyor gibi görünüyordu. Ancak ilgilenilecekler listesini oluşturduktan sonra, bizler bir kişiyle ilgili resmi disiplin işlemi başlatmadan önce, ilk olarak topluluğa gitmeye başladık.
İlgilenilecekler listemiz büyüyüp genişledi ve artık gelecekte ele alınacak disiplin meselelerinden çok daha fazlasını içerir hale geldi. Artık sağlık sorunlarından veya maddi sorunlardan doğan üye ihtiyaçlarını da ele alıyoruz. Bazen üyeler kendileri gelip bizden isimlerini ilgilenilecekler listesine koymamızı istiyorlar ki, topluluk bu kişilerin özel ilgi ve alakaya ihtiyaçları olduğunu bilebilsin.
İlgilenilecekler listesini yayınlamıyoruz ama üye toplantılarında (üye olmayanlara kapalıdır!), kimlerin listede olduğunu üyelere sözlü bir şekilde bildiriyoruz. Bu şekilde kişileri gereksiz yere utandırma ihtimalini de önlemiş oluyoruz.
Bu basit fikrin birçok faydası oldu. Birincisi, bu durum Şeytan’ın sık sık kullandığı “şok” etkisi olayını ortadan kaldırdı. İkinci olarak, ihtiyarları haksız suçlamalardan korudu. Üçüncüsü ve en iyi olanı da, bütün kilisenin söz konusu üye için dua edip kişiye erişmelerini ve ona kiliseye dönüp antlaşmanın ayrıcalıklarını yeniden yaşaması için yakarışlarda bulunabilmelerini sağladı. İlgilenecekler listesiyle yıllardır çalıştıktan sonra şunu söylemekten sevinç duyuyorum ki, daha önceleri ayrışmaya neden olan meseleler şimdi hem kiliseyi hem de önder-topluluk ilişkilerini birleştiriyor, güçlendiriyor ve koruyor.
Matt Schmucker
Tüm içerikler aksi belirtilmedikçe Müjde Birliği’ne aittir. Kişisel amaçlar veya ticari olmayan amaçlar dahilinde, bu içerikleri özgürce kullanabilir, paylaşabilir ve çoğaltabilirsiniz. Ancak yazılı içeriğin çevrimiçi yayınlandığı durumlarda, şu şekilde asıl makaleye gönderme yapan bir ibare eklenmesi gerekmektedir:
(c) Müjde Birliği. Asıl makaleye şuradan erişebilirsiniz: https://mujdebirligi.com/makaleler/kilise-uyeligi/uye-listelerini-temizlemek-2-bolum-ilgilenilecekler-listesi/