Hazırlayan: Jon Bloom
Eğer bolluk sahibi olmak istiyorsanız, anlamanız gereken ve yapmanız gereken belirli bazı şeyler vardır. İlk olarak, ne çeşit bir bolluk aradığınız ve bu bolluğu yaratacak ekonominin nasıl işlediğini anlamanız gerekir. İkinci olaraksa, ekonominin doğuracağı bolluk artışını gerçekleştirebilmek adına gerekli kaynakları bilgelikle yatırıma dökmeniz gerekir. Bu ilkeler gerek Tanrı ekonomisindeki bolluk için, gerekse de dünya ekonomisindeki bolluk için geçerli olan ilkelerdir.
Şimdi, Tanrı ekonomisinin doğurduğu bollukla dünya ekonomisinin doğurduğu bolluk birbirinden oldukça farklıdır. Bunlardan ilki, bizi “her durumda cömert olma[m]ız için her bakımdan” zenginleştirirken, ikincisi bize “çok acı çektirir” (1. Timoteos 6:10) ve hatta bizi canımızdan edebilir (Matta 16:26).
Ama her iki durumda da, her iki ekonominin de bize sunmakta olduklarına değer vermeli (onu arzulamalı) (Matta 6:19-21), bu ekonomilerin nasıl işlediğini anlamalı (Luka 16:1-8) ve bu ekonominin getirilerinden fayda sağlamak adına gereken şekillerde yatırım yapmalıyız (Matta 25:14-30). Arzuladığımız zenginlikleri elde etmek, bu koşulları yerine getirip getirmememize bağlıdır.
Gerçek anlamda zengin olmayı dileyenler için, Kutsal Kitap şu şaşırtıcı vaadi sunmaktadır:
Her zaman, her yönden, her şeye yeterli ölçüde sahip olarak her iyi işe cömertçe katkıda bulunabilmeniz için, Tanrı her nimeti size bol bol sağlayacak güçtedir. (2. Korintliler 9:8)
Bunu bir dakikalığına düşünün. Var olan her şeyin Kaynağı, “tüm lütfun” Pınarı (1. Petrus 5:10), ihtiyaçlarımızı karşılamak ve emeklerimizi bereketlemek için kendi sınırsız kaynaklarını bizim için işleme koymaya hazırdır. Tüm lütuf, tüm yeterlilik, her zaman. Bunu kim istemez?
Öyleyse, böyle devasa bir vaatten nasıl faydalanabiliriz? Cevap, bu vaadin sunulduğu bağlamda yatmaktadır.
Tanrı’nın Lütufkâr Sevinç Ekonomisi
2. Korintliler 8-9’da Pavlus, Korintli Hristiyanları Yeruşalim’de acı çekmekte olan imanlıların rahat bulması için cömertçe katkıda bulunmaya çağırmaktadır (1. Korintliler 16:1-4). Bunu yaparken, Tanrı’nın o güzel lütuf ekonomisinin nasıl sevinç bolluğu yaratmak üzere etkin olduğunu açıklar.
Pavlus, Makedonyalı Hristiyanlarda açıkça görülmekte olan Tanrı lütfuna gönderme yaparak başlar. Bu imanlılar “aşırı yoksulluk” içinde yaşıyorlardı ancak yine de, Mesih tarafından kurtarılmış olmaktan dolayı “coşkun sevinçleri” vardı ve bu sevinç, Yeruşalim’deki kardeşlere yaptıkları katkılarla “tam bir cömertliğe” dönüşmüştü (2. Korintliler 8:2). Sonrasında Pavlus, Korintliler’i İsa’nın onlara gösterdiği lütfa yönlendirir: “O’nun yoksulluğuyla siz zengin olasınız diye, zengin olduğu halde sizin uğrunuza yoksul oldu” (2. Korintliler 8:9). Sonrasında, Korintliler’in verdiği katkı “yalnız kutsalların eksiklerini gidermekle kalmıyor, birçoklarının Tanrı’ya şükretmesiyle de zenginleşiyor” diye açıklar (2. Korintliler 9:12).
Bir başka deyişle, Tanrı’nın lütuf ekonomisinin buna dahil olan kişiler için sevinç bolluğu üretmesi işte böyle olmaktadır:
- İsa’nın lütfu, Korintli imanlıları kurtarırken ve onlara sonsuz sevinç verirken gösterdiği devasa cömertlikle dışarı taşmaktadır (İbraniler 12:2).
- Korintliler (ve Makedonyalılar) tarafından deneyimlenen bu lütuf, onlarda coşkun sevince dönüşerek onlardan da dışarı taşar ve Yeruşalim’deki kutsalların ihtiyaçlarını karşılamak üzere cömertçe verirler. Bu da, onların sevincine sevinç katar. Nitekim “vermek, almaktan daha büyük mutluluktur” (Elçilerin İşleri 20:35).
- Bu lütuf dolu sağlayış, Yeruşalim’deki kutsallarda coşkun bir sevinç yaratır ve bu sevinç, Tanrı’ya yalnızca sağlayışı için değil, aynı zamanda Korintli imanlılarda görünür olan “olağanüstü lütuftan” dolayı şükredilmesiyle sonuçlanır (2. Korintliler 9:14).
- Ve tüm bu lütufkâr ekonomi döngüsü, tüm lütfun Kaynağı olan Tanrı’yı yüceltir (2. Korintliler 9:13)
Tekrar tekrar, Tanrı’nın lütfu sevinç yaratır, sevinç cömertlik yaratır ve cömertlik de Tanrı’ya sevinç dolu şükranlarla ve övgülerle geri döner. Bu, Tanrı’nın harika egemenlik ekonomisidir. Burada başkalarının ihtiyaçları için cömertçe verme yatırımının getirileri, lütfun ve sevincin gerçek zenginlikleridir. Bu nedenle Desiring God Hizmetleri olarak bizler, parayı “Hristiyan hedonizminin dövizi” olarak görmekteyiz.
Sevinç Dolu Cömertlik Sahiplerine Harika Vaat
Tanrı’nın lütuf ekonomisinde, diğer her türlü ekonomide olduğu gibi, bolluğun artması için bir yatırım gereklidir. Bu yatırım nedir? Bu, başkalarının ihtiyaçlarını karşılayan ve Tanrı’nın ezici lütfuyla dönüşüm geçiren bir yürekten yaşan sevinç dolu cömertliktir. Diğer her ekonomide olduğu gibi, getirinin büyüklüğü bizim yatırımımızın büyüklüğüne bağlıdır.
Pavlus, Korintliler’e yaptığı şu hatırlatmayla bunu açıkça ortaya koymaktadır: “Az eken az biçer, çok eken çok biçer” (2. Korintliler 9:6). Bu tarım ilkesi, aynı zamanda bir ekonomi ilkesidir: Kişinin yatırımının büyüklüğü, kendisinin kazancının büyüklüğünü belirler.
Pavlus burada Korintliler’i daha çok vermeleri için manipüle etmeye çalışmıyor. Biri daha çok para verirse, daha çok parası olur şeklinde bir denklem de öne sürmüyor. Hayır, bu lütuf dolu sevinç yaratan bir ekonomidir. Tanrı’da bulunan sevinç –Tanrı’dan almış olduğum bağışlanma ve barıştırılma lütfunda ve başkalarında gördüğümüz Tanrı lütfunda bulunan sevinç– lütufkârca verme yatırımının getirisidir. Üstelik bu ekonomi, yalnızca herkesin özgürce vermesi durumunda etkin olur. “Herkes yüreğinde niyet ettiği gibi versin; isteksizce ya da zorlanmış gibi değil. Çünkü Tanrı sevinçle vereni sever” (2. Korintliler 9:7).
Pavlus, Korintliler’in (ve bizim) Tanrı’da olabildiğince çok sevince sahip olmamızı istemektedir ve bu nedenle, bize bu kazancı elde edebilmek adına yatırım yapmayı öğütlemektedir. O harika vaadi de bu noktada sunmaktadır:
Her zaman, her yönden, her şeye yeterli ölçüde sahip olarak her iyi işe cömertçe katkıda bulunabilmeniz için, Tanrı her nimeti size bol bol sağlayacak güçtedir. (2. Korintliler 9:8)
Tanrı’nın lütufkâr sevinç ekonomisinde, lütfun ya da sevincin bitmesinden korkmamıza gerek yoktur. Pavlus bizim, eğer Tanrı güveniyor ve başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak adına cömertçe verme yatırımında bulunuyorsak, şu gerçeği bilmemizi istemektedir: “Tanrım da her ihtiyacınızı kendi zenginliğiyle Mesih İsa’da görkemli bir biçimde karşılayacaktır” (Filipililer 4:19).
Gerçek Refah Teolojisi
Korintliler, Pavlus’un kendilerinin cömertçe verdikleri takdirde bolluğa kavuşacaklarını garanti etmediğini biliyorlardı. 2. Korintliler’in tamamını (ve de 1. Korintliler’i) okuduğumuzda, bunu açıkça görebiliyoruz. Aksine, Timoteos’a yazdığı mektupta, Korintli Hristiyanlara yönelik olarak şöyle demiştir:
Gelip geçici zenginliğe umut bağlamamalarını buyur. Zevk almamız için bize her şeyi bol bol veren Tanrı’ya umut bağlasınlar. İyilik yapmalarını, iyilikten yana zengin, eli açık ve paylaşmaya istekli olmalarını buyur. Böylelikle gerçek yaşama kavuşmak üzere gelecek için kendilerine sağlam temel olacak bir hazine biriktirmiş olurlar. (1. Timoteos 6:17-19)
Pavlus, Mesih’in Müjdesi’nin gerçek refah teolojisi olduğunu biliyordu. Günümüzde Tanrı’ya kulluk etmek adına dindar kisvesine bürünüp dünyasal bir zengin olma arzusuyla (1. Timoteos 6:9) gezinen o korkunç refah resminin aksine, Pavlus kendi okuyucularını “gerçek yaşama kavuşmak” –gerçek sevince kavuşmak–adına başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere vermeye ve Tanrı ekonomisine bu şekilde yatırım yapmaya çağırmıştır. Gerçek refah da budur.
Ana fikir şudur: Tanrı’nın lütuf ekonomisinde, başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere cömertçe vermek, hem kendimiz hem de başkaları için bir sevinç yatırımı yapma aracıdır. Ayrıca bu yatırımı yapmaya istekli olanlara, Tanrı kendi sınırsız lütfunu vaat etmektedir. Böylece, O’nun bizi çağırdığı her iyi işte her zaman yetkinliğe sahip oluruz. Çünkü “ekinciye tohum ve yiyecek ekmek sağlayan Tanrı, sizin de ekeceğinizi sağlayıp çoğaltacak, doğruluğunuzun ürünlerini artıracaktır. Her durumda cömert olmanız için her bakımdan zenginleştiriliyorsunuz. Cömertliğiniz bizim aracılığımızla Tanrı’ya şükran nedeni oluyor” (2. Korintliler 9:10-11).
Tüm içerikler aksi belirtilmedikçe Müjde Birliği’ne aittir. Kişisel amaçlar veya ticari olmayan amaçlar dahilinde, bu içerikleri özgürce kullanabilir, paylaşabilir ve çoğaltabilirsiniz. Ancak yazılı içeriğin çevrimiçi yayınlandığı durumlarda, şu şekilde asıl makaleye gönderme yapan bir ibare eklenmesi gerekmektedir:
(c) Müjde Birliği. Asıl makaleye şuradan erişebilirsiniz: https://mujdebirligi.com/makaleler/vermek-en-buyuk-bolluktur/